Corona (COVID-19) Virüsünün Sözleşmelere Etkisi Nedir? Corona Virüsü Mücbir Sebep Teşkil Eder Mi? 17 Mart 2020
Corona (COVID-19) Virüsünün Sözleşmelere Etkisi Nedir? Corona Virüsü Mücbir Sebep Teşkil Eder Mi?
Çin’in Wuhan kentinde ilk olarak görülen ve sonrasında tüm dünyaya yayılan Corona (Covid-19) virüsü geçtiğimiz günlerde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “Pandemi” yani tüm dünyada geniş bir alana yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalık olarak ilan edilmiştir. WHO tarafından Corona virüsün Pandemi olarak ilan edilmesi, Türkiye’de de Corona virüs vakalarının görülmesi ve ülke yönetimi tarafından çeşitli önlemlerin alınması (okulların tatil edilmesi, toplu etkinliklerin iptal edilmesi vs) akıllara Corona virüsünün mücbir sebep teşkil edip etmediği, taraflar arasındaki sözleşmelerin, hukuki ilişkilerin durumunun ne olacağı ile ilgili bir çok soruyu gündeme getirmektedir.
Mücbir Sebep Nedir?
Mücbir sebep Yargıtay içtihatlarında [1] “Mücbir sebep, sorumlu veya borçlunun faaliyet ve işletmesi dışında meydana gelen genel bir davranış normunun veya borcun ihlaline mutlak ve kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olaydır (Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2017,s. 582). Deprem, sel, yangın, salgın hastalık gibi doğal afetler mücbir sebep sayılır.” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu anlamda mücbir sebep, borcun ifasına engel olan ve herhangi bir kimse tarafından alınacak tedbirlere rağmen önüne geçilmesine imkan olmayan, beklenmedik, harici ve borçlunun iradesi dışında meydana gelen bir olaydır.
Yargıtay kararında salgın hastalıkların da mücbir sebep teşkil edebileceği belirtilmiştir. Burada salgın hastalığın mücbir sebep olarak değerlendirilmesi için salgın hastalığın sözleşme taraflarınca önceden öngörülmesinin mümkün olmaması, salgın hastalığa tarafların karşı koymasının mümkün olmaması ve sözleşmede taraflarca üstlenilen borçların ifasının salgın hastalık nedeni ile gerçekleştirilememesi gerekmektedir
Bununla birlikte taraflar, imzalamış oldukları sözleşmelerde salgın hastalıkları, deprem, sel, yangın gibi doğal afetleri, halk hareketlerini mücbir sebep olarak belirtmişler ise anılan bu durumların ortaya çıkması sözleşme tarafları için mücbir sebep teşkil edecektir. Fakat taraflar arasında akdedilen sözleşmede salgın hastalık mücbir neden olarak belirtilmemişse salgın hastalıkların mücbir sebep sayılması tarafların sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin ifasını etkiler nitelikteki olması şartı ile söz konusu olacaktır.
Mücbir Sebebin Sözleşmelere Etkisi Nedir?
Mücbir sebebin sözleşmelere etkisi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun ifa imkansızlığı başlığı altında 136. Maddede “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder.
Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtilmiştir. TBK’nın ilgili düzenlemesi uyarınca mücbir sebep, sözleşmenin tarafları için ilgili sözleşme uyarınca üstlenmiş oldukları borçları sona erdirmektedir. Örneğin taraflar arasında bir satım sözleşmesi kurulmuş ve mücbir sebep nedeniyle satışa konu ürünün teslimi imkansız hale gelmiş ise satıcı ilgili ürünü teslim etme borcundan kurtulacaktır. Buna karşılık olarak alıcı da satışa konu ürünün bedelini ödeme borcundan kurtulacaktır. Eğer alıcı tarafından satışa konu ürünün bedeli ödenmiş ise TBK’nın 136. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca bu bedel satıcı tarafından alıcıya iade edilecektir.
Mücbir sebebin sözleşmelere yansımasında bir diğer önemli nokta ise, borcun ifasını imkansız hale getiren mücbir sebep niteliğindeki olayın sözleşmenin karşı tarafına bildirilmesi gerektiğidir. Eğer mücbir sebep borçlu tarafından alacaklıya bildirilmez ve alacaklının zararının artmasını engellemeye yönelik önlemleri alınmaz ise borçlu, alacaklının uğrayacağı zararlardan sorumlu olacaktır.
Corona Virüsü (COVID-19) Mücbir Sebep Midir?
Ülkemizde ve dünyanın çoğu ülkesinde Corona virüsü tespit edilmiştir. Corona Virüs vaka sayısının her geçen gün artması nedeniyle hükümetler tarafından Corona virüsünün yayılmasını önlemek adına çeşitli önlemler alınmaktadır. Bu önlemlerin etkisi ulusal çapta olabildiği gibi uluslararası düzeyde de olabilmekte ve hukuki ilişkilere etkisi de farklılık gösterebilmektedir.
Corona virüsünün bir ülkede görülmesi, Corona virüsü nedeniyle ölümlerin gerçekleşmesi hatta Corona virüsünün yayılmasının önlenmesi için hükümetler tarafından belirli önlemlerin alınması tek başına Corona virüsünün mücbir sebep olarak nitelendirilmesi için yeterli değildir. Corona virüsünün bir sözleşmenin tarafları açısından mücbir sebep teşkil edebilmesi için Corona Virüsü nedeniyle tarafların sözleşmede kendilerine yüklenen borçları / edimleri yerine getiremeyecek duruma gelmeleri ve Corona virüsünün sözleşme taraflarını borçlarını yerine getiremeyecek derecede etkilemesi gerekmektedir.
Bu nedenle Corona virüsünün sözleşmenin tarafları için mücbir sebep teşkil edip etmediğinin tespiti her olay, her sözleşme ilişkisi özelinde değerlendirilmelidir.
Örneğin, bir uçak bileti alan tüketicinin uçak seyahatini gerçekleştireceği ülkenin Corona virüsü nedeniyle hava sahasını kapatması ve ülkeye uçuşların tamamen durdurulması halinde havayolu şirketi açısından söz konusu uçuş yerine getirilemeyeceği için bu durum hem uçuşu gerçekleştirecek havayolu firması hem de seyahat edecek tüketici açısından mücbir sebep teşkil edecek, havayolu firmasının uçuşu gerçekleştirme borcu, tüketicinin de uçak bileti bedelini ödeme yükümlülüğü sona erecektir.
Diğer bir örnek olarak ülkede corona virüsünün görülmesi nedeniyle önlem amaçlı okulların, toplu etkinliklerin, fuarların, konserlerin hükümet kararıyla iptal edilmesi durumunda konseri düzenleyecek organizatör, konserin gerçekleştirileceği işletme ve konsere gidecek tüketiciler için bu husus bir mücbir sebep teşkil edecek ve sözleşme taraflarının borçları sona erecektir. Tüketici eğer konser bileti satın almışsa bileti iade edilecek, konser verecek sanatçının da konser verme borcu / yükümlülüğü ortadan kalkacaktır.
Son olarak Corona virüsünün görüldüğü ve virüsün yayılmasının önüne geçmek adına hükümet tarafından alışveriş merkezlerinin kapatıldığını ancak online alışverişler için herhangi bir kısıtlama getirilmediğini, kargo firmalarının çalışması-teslimat yapması konusunda herhangi bir kısıtlama bulunmadığını varsaydığımızda internet üzerinden ürün/hizmet satın alım sözleşmeleri için corona virüsü mücbir sebep teşkil etmeyecek, alıcı ürünlerin bedelinin ödenmesine ilişkin borcu, satıcı da ürünleri teslim etme borcunu yerine getirecek ve taraflar corona virüsünü sebep göstererek sözleşmeden dönemeyeceklerdir.
Tarafların edimlerini mücbir sebep halleri nedeniyle yerine getirememeleri halinde; durumun şartlarına göre sözleşmeden doğan edimin ifasının imkânsız hale gelmesi hali bakımından yukarıda belirtiğimiz üzere TBK’ nın 136. maddesi, edimin ifasının önemli ölçüde güçleşmesi bakımından ise aşağıda yer alan TBK’nın 138. maddesinin uygulanması söz konusu olacaktır.
TBK’nın 138. maddesi “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” hükmüne haizdir.
Türk Hukuku’na hakim olan “Nev’i telef olmaz” ilkesi uyarınca para borcunun imkânsız hale gelmesi mümkün olmamakla birlikte mücbir sebepler dolayısıyla taraflarca kararlaştırılan bedel üzerinden ödenme yapılmasının önemli ölçüde güçleşmesi ve TBK 138. maddenin şartlarının bulunması halinde anılan madde kapsamında uyarlama talep edilmesi söz konusu olacaktır.
TBK m.138 hükümlerinde aşağıdaki koşulların mevcudiyeti aranmaktadır:
- Hal ve şartların olağanüstü biçimde değişmesi, bu değişimin taraflar bakımından sözleşmenin kuruluşu sırasında öngörülemez ve beklenemez olması yahut öngörülse bile taraflarca sözleşme kurulurken göz önüne alınmamış olması,
- Değişen hal ve şartların sözleşmenin taraflara yüklediği edimler arasındaki dengeyi aşırı ölçüde ve açık bir biçimde bozması,
- Hal ve şartların değişmesinde ilgili tarafın kusurunun bulunmaması,
- Edimlerin ifasının henüz tamamlanmamış olması veya ihtirazî kayıtla (çekince ile) ifada bulunulmuş olması.
TBK md. 138 uygulamasını bir kira sözleşmesi özelinde inceleyecek olursak; tüketicilerin kalabalık alanlardan uzaklaşması perakende işletmecilerin ciro kayıplarına sebep olabilecektir. Kiracı, kira sözleşmesi akdederken Koronavirüs riskini bilebilecek durumda değildir ve bu risk kiracıdan kaynaklanmamaktadır. Ancak kira bedelinin ödenmemesi tahliye riskini de beraberinde getirdiğinden kira bedelinin ihtirazi kayıtla ödenmesi ile birlikte uyarlama davası ikame edilmesi gündeme gelebilecektir
Sonuç olarak Corona virüsünün sözleşme taraflarınca mücbir sebep teşkil edip etmediği her olay özelinde değerlendirilmeli ve yorumlanmalıdır.
[1] Bkz. Yargıtay HGK., E. 2017/90 K. 2018/1259 T. 27.6.2018
Diğer Haberler
-
19.4.2024
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kapsamında Yargılama Giderlerinden Sorumluluk Öngören Düzenleme Anayasa Mahkemesi Kararı İle İptal Edildi
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun1 (“Kanun”) 18/A maddesinin 11. fıkrası gereğince, dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında ilk oturuma mazeretsiz olarak katılmayan tarafın yargılama sonucunda haklı çıkmış olsa dahi yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacağı ve lehine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği düzenlenmiştir. Anılan düzenleme şu şekildedir:
-
8.4.2024
Sermaye Piyasası Kurulu Başvurularında "E-Başvuru" Dönemi
Sermaye Piyasası Kurulu ("Kurul"), 5 Şubat 2024 tarihindeki duyurusu ile, sermaye piyasası kurum, kuruluş ve ortaklıklarının başvurularını daha hızlı ve etkili bir şekilde e-Başvuru Sistemi ile yapabileceklerini kamuya duyurmuştu.
-
5.4.2024
Bazı Sektörlerde Payların İlk Halka Arzı Öncesi Uyulacak Ön Şartlardaki Tutarlar İndirildi
Sermaye Piyasası Kurulu ("Kurul" veya "SPK") tarafından, Kurul'a ilk halka arz için başvuran ortaklıkların özellikle sektörel bazda farklılıkları ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nca hazırlanan 12. Kalkınma Planı ("Plan") dikkate alınarak finansal tablolara ilişkin mali eşiklerde indirime gitti.
-
15.3.2024
8. Yargı Paketi İle Getirilen Yeni Düzenlemeler
Kamuoyunda "8. Yargı Paketi" olarak bilinen değişiklik ve yeni düzenlemeleri barındıran 7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("Kanun"), 12 Mart 2024 tarihli ve 32487 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Bu yazımızda, Kanun ile birlikte 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ("CMK"), 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ("TCK"), 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK), 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ("İİK") ve 6384 sayılı Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun kapsamında yapılan değişiklikleri ele alacağız.
-
12.3.2024
KVKK'da Değişiklikler Resmi Gazete'de Yayımlandı
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda ("KVKK") önemli değişiklikler içeren 7499 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("7499 sayılı Kanun") 12.03.2024 tarihli Resmi Gazetede yayımlandı.
-
5.3.2024
Dövizle Ödeme Yasağında Esneme Kararı
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ'de ("Tebliğ") Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, 28 Şubat 2024 Tarihli ve 32474 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlandı. Böylelikle, söz konusu değişiklik ile Tebliğ'in, pay devirleri dahil olmak üzere pek çok menkul satış işlemini kapsamına alan 8 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası değiştirilerek, menkul satışlardaki döviz cinsinden ödeme yasağının kapsamı esnetildi.
-
9.2.2024
İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanuna Dayalı Yönetmeliklerde Değişiklikler Yapıldı
4 Şubat 2024 tarihli 32450 sayılı Resmi Gazetede 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa dayalı olarak çıkarılan bazı yönetmeliklerde değişiklik yapılmıştır:
-
1.2.2024
Türk Rekabet Kurulu 2023 Yılı Birleşme Ve Devralma Görünüm Raporu Yayımlandı
Türk Rekabet Kurumu, Rekabet Kurulu tarafından 2023 yılında gerçekleştirilen birleşme, devralma ve özelleştirme işlemlerine ilişkin raporunu ("Rapor") 5 Ocak 2024 tarihinde yayımladı.
-
31.1.2024
Reklam Kurulu'ndan İndirimli Satış Reklamlarına İlişkin Önemli İlke Kararı
Reklam Kurulu 9 Ocak 2024 tarihinde gerçekleştirilen yılın ilk toplantısında, perakende ticaret sektöründe haksız rekabete yol açan, yanıltıcı reklam ve uygulamalarla tüketici mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla "Fiyat Bilgisi İçeren Reklamlar ile İndirimli Satış Reklamları ve Ticari Uygulamaları Hakkında Kılavuz"da değişiklik gerçekleştirerek indirimli satış reklamlarına ilişkin önemli bir ilke kararı aldı.
-
19.1.2024
Halka Arz Şartlarında Mali Eşikler Güncellendi
Son dönemin popüler finans kaynağı halka arz işleminde aranan mali sınırlar hem Sermaye Piyasası Kurulu ("SPK") hem de Borsa İstanbul ("BIST") tarafından güncellendi.
-
17.1.2024
Markanın İptaline Karar Verme Yetkisi Türk Patent ve Marka Kurumu'na Geçti!
10 Ocak 2017 tarihli 29944 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sınai Mülkiyet Kanunu'nun ("SMK") 192/1 (a) bendinde, Kanun'un ''İptal Halleri ve İptal Talebi'' başlıklı 26. Maddesinin yürürlüğe girmesi yedi yıl sonraya ertelenmiş, SMK Geçici 4. Madde ile 10 Ocak 2024 tarihine kadar markanın iptaline karar verme yetkisinin doğrudan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince kullanılacağı öngörülmüştü.
-
16.1.2024
Egemenoğlu Hukuk Bürosu / Internship Application
We are pleased to announce the opening of internship applications at Egemenoğlu Hukuk Bürosu. Legal Internship Application Deadline: March 15 Summer Internship Application Deadline: March 29 Prospective candidates are requested to submit their CVs either through our website www.egemenoglu.av.tr or by sending them to info@egemenoglu.av.tr.
-
12.1.2024
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Ve TSRS'lerin Uygulama Kapsamı Resmî Gazetede Yayımlandı
29.12.2023 tarihli ve 32414 sayılı Resmi Gazete'de Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK); Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları'nı duyurarak sürdürülebilirlik raporlarında izlenmesi gereken ilkeleri belirledi.
-
11.1.2024
2024 Yılı İtibariyle Yürürlüğe Giren Ve/ Veya Süre Uzatımına Konu Olan Önemli Düzenlemeler
5746 sayılı ve 6550 sayılı kanunlar gereğince Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılmak üzere edinilen yeni makina ve teçhizat ile yatırım teşvik belgesi ile elde edilen yeni makina ve teçhizatlara uygulanacak amortisman (yıpranmaya ilişkin gider gösterme) oran ve süreleri, Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilen faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınarak daha yüksek amortisman ile hesaplanma süresi 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 16. Maddesiyle 31/12/2024 tarihine kadar uzatılmıştır.
-
19.12.2023
Perakende Ticaretinde Uygulanacak İlke ve Kurallar Yeniden düzenlendi
Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 14.12.2023 tarihinde resmî gazetede yayımlanan "Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile perakende ticaretinin ilke ve kurallarında önemli değişikliklere gidilmiştir.