HAMİLİNE YAZILI PAY SENETLERİ İÇİN MERKEZİ KAYIT KURULUŞU’NA BİLDİRİM ZORUNLULUĞU GETİRİLDİ 06 Ocak 2021
Hamiline yazılı pay sahipleri ve paylarına ilişkin bilgilerin kaydi sisteme alınmak suretiyle, paylara ve pay devirlerine ilişkin şeffaflığın arttırılması ve ticari güven ortamına katkı sağlamak amacıyla 27 Aralık 2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun ile çeşitli düzenlemeler yapılmıştır.
Bu kapsamda, 7262 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun hamiline yazılı pay senetlerini düzenleyen hükümlerinde değişiklikler yapılarak anonim şirketler bakımından hamiline yazılı pay senetlerine ilişkin bilgilerin ve bu payların devirlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca, 7262 sayılı Kanunun, yürürlüğe ilişkin 43. Maddesinin a bendi ile hamiline yazılı pay senetlerine ilişkin düzenlemelerinin bulunduğu hükümlerin (28-34. Madde), 1 Nisan 2021 tarihi itibariyle yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
1. Anonim Şirketlerde Hamiline Yazılı Pay Sahipleri ile Sahip Oldukları Paya İlişkin Bilgilerin Merkezi Kayıt Kuruluşu’na Bildirilmesi
Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlerde pay senedi bastırılmasına ilişkin 486. Maddesi’nin yeni düzenlemeden önceki hali uyarınca, anonim şirketlerde hamiline yazılı pay senetlerinin geçerli olması için yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin kararının tescil ve ilan edilmesi ve şirketin internet sitesine konması yeterliydi. Ancak 7262 sayılı Kanunun 31. Maddesi ile 486. Maddeye ilgili eklemeler yapılarak, anonim şirketlerin hamiline yazılı pay senetleri dağıtılmadan önce, pay sahipleri ve sahip oldukları paya ilişkin bilgilerin Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirilmesi de zorunlu hale getirilmiştir.
Bu kapsamda ayrıca, 7262 sayılı Kanunun 33. Maddesi ile 6102 sayılı Kanunun 562. Maddesine ekleme yapılmak suretiyle, 486. Maddeye eklenen yeni bildirim zorunluluğuna uymayanlara, yani, hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paya ilişkin bilgileri senetler pay sahiplerine dağıtılmadan önce Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirmeyenlere 20 bin TL idari para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir.
2. Anonim Şirketlerde Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Devrinin Merkezi Kayıt Kuruluşu’na Bildirilmesi
Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlerde hamiline yazılı pay senetlerinin devrine ilişkin 489. Maddesi’nin yeni düzenlemeden önceki hali uyarınca, anonim şirketlerde hamiline yazılı pay senetlerinin devrinin geçerli olması ve sonuç doğurabilmesi için zilyetliğin devredilmesi, yani pay senedinin devralan kişiye teslim edilmesi yeterliydi. Ancak 7262 sayılı Kanunun 32. Maddesi ile 6102 sayılı Kanunun 489. Maddesinde ilgili değişiklikler yapılarak, anonim şirketlerde hamiline yazılı pay senetlerinin devrinin hüküm doğurabilmesi için, payı devralan kişi tarafından pay devri hakkında Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirim yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca, hamiline yazılı pay senedini devralan ancak devir hakkında Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirimde bulunmayanlar Kanundan doğan paya bağlı haklarını bildirim yapılıncaya kadar kullanamayacaktır. Aynı zamanda hamiline yazılı pay senetlerine bağlı hakların şirkete ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesinde de Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirim yapılan tarih esas alınacaktır.
Ayrıca: 7262 sayılı Kanunun 33. Maddesi ile 6102 sayılı Kanunun 562. Maddesine ekleme yapılmak suretiyle, 489. Maddedeki hamiline yazılı pay senetlerinin devri ile ilgili yeni bildirim zorunluluğuna uymayanlara, yani, hamiline yazılı payı devralıp da Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirmeyenlere ise 5 bin TL idari para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir.
Ticaret Bakanlığı’na hamiline yazılı pay senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirilmesi ve kaydedilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bu kapsamda alınacak ücretler hakkında düzenleme yetkisi verilmiştir. Bu kapsamda konuya ilişkin usul, esas ve ücretler Ticaret Bakanlığınca çıkartılacak tebliğ ile düzenlenecektir.
Son olarak hamiline yazılı pay senedi sahiplerine, 7262 sayılı Kanunun 34. Maddesi ile, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na Geçici 14. Madde’nin eklendiğini ve bu kapsamda, sahip oldukları hamiline yazılı pay senetleri hakkında Merkezi Kayıt Kuruluşu’na gerekli bildirimlerin yapılması amacıyla 31 Aralık 2021 tarihine kadar ilgili anonim şirketlere başvurmaları gerektiğini, aksi takdirde haklarında yukarıda belirttiğimiz idari para cezalarının uygulanacağını, bununla birlikte bu gerekli başvuru yapılmadığı takdirde başvuru yapılıncaya kadar paylarına bağlı kanuni haklarını kullanamayacaklarını belirtmek isteriz. Aynı zamanda, hamiline yazılı pay senedi sahiplerinin başvuruları üzerine ilgili anonim şirketlerin yönetim kurullarının da, başvuru yapılan bu senetler hakkında Merkezi Kayıt Kuruluşu’na başvurudan itibaren beş iş günü içinde pay ve pay sahipleri hakkındaki bilgileri bildirmek zorunda olduklarını, aksi takdirde yukarıda belirttiğimiz idari para cezalarının uygulanabileceğini tekraren belirtmek isteriz.
Diğer Haberler
-
24.10.2025
Asıl ve Alt İşverenin Arabuluculuğa Birlikte Katılma Zorunluluğu Anayasa Mahkemesi Kararı ile Kaldırıldı
Çalışma hayatında iş ilişkilerinin sona ermesi sonrasında işçinin işe iade talebiyle başvurabileceği arabuluculuk sürecine ilişkin önemli bir Anayasa Mahkemesi kararı yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinin (15) numaralı fıkrasında yer alan, "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hâllerde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması gerekir" hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğuna karar vermiştir. Söz konusu karar, 17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
-
23.10.2025
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanına Döviz Ve Para Hareketlerini Sınırlama Yetkisi Veren Kanun Hükmünü İptal Etti!
15 Ekim 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi ("Mahkeme")17 Haziran 2025 tarihli, E. 2024/193, K. 2025/136 sayılı kararıyla1 ("Karar") 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un ("Kanun") 1. maddesini ("Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım satımı ve kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin alım satımı, kıymetli madenlerin rafinajı ile tüm bu eşya ve kıymetlerin, ticari senetlerin ve tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk Parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir.") iptal etmiştir.
-
21.10.2025
Borçlu Dışındaki Kişiye Ait Malların Haczi ve Hukuki Hakların Korunmas
İcra takibi sürecinde borçlunun malvarlığına dahil olmayan üçüncü kişilere ait malların haczi, uygulamada sıkça karşılaşılan ve ciddi mağduriyetlere yol açan bir durumdur. Özellikle eşler arasında mal rejimi kaynaklı belirsizlikler ile birlikte mülkiyet ilişkileri, icra işlemlerinde mülkiyetin kime ait olduğunun doğru şekilde tespitini zorlaştırmaktadır. Bu kapsamda, borçlunun eşinin veya bir başka üçüncü kişinin malı üzerine haciz tatbik edilmesi halinde başvurulabilecek hukuki koruma yollarının en önemlisi istihkak iddiasıdır.
-
20.10.2025
Rekabet Hukuku Çerçevesinde Birleşme ve Devralmalar ve Bildirim Yükümlülüğü
Birleşme ve devralmalar (M&A), şirketlerin büyüme ve yeniden yapılanma stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. Şirketlerin gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte genişleme, pazar paylarını artırma yahut yeni pazarlara giriş yapma amacına hizmet eden bu işlemler, yalnızca ekonomik ve ticari sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda ilgili pazardaki rekabet dinamiklerini doğrudan etkileyebilme potansiyeli taşımaktadır. Bu sebeple, birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısını etkileyebilir. Bu özelliğinden dolayı, M&A işlemleri stratejik fırsatlar yaratırken, rekabet düzeninin sürdürülebilirliği açısından da düzenleyici otoritelerin titizlikle değerlendirdiği alanlardan biridir.
-
17.10.2025
OSB Uygulama Yönetmeliğinde Önemli Değişiklik: Katılımcılara Ek Süre İmkânı
17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'ne Geçici Madde 13 eklenmiştir. Bu yeni düzenleme, yapı ruhsatı veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış OSB katılımcılarına belirli şartlar altında ek süre tanınmasına olanak sağlamaktadır.
-
15.10.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulma Yükümlülüğünde Güncel Durum
1. GİRİŞ 20 Eylül 2025 tarihli ve 33023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ("Değişiklik Tebliği") ile, 14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ”e (“Tebliğ") önemli değişiklikler getirilmiştir.
-
25.9.2025
İşe İade Kararı Sonrası İşverenin Yapması Gereken Sgk İşlemleri
Kesinleşen işe iade kararını tebliğ alarak 10 iş günü içinde işe başlama iradesini işverene ileten işçiyi, İşveren işe başlatabileceği gibi işe başlatmayarak mahkeme kararında tespit edilen 4 aylık boşta geçen süre ücretinin yanı sıra işe başlatmama tazminatını da ödeyebilir. Görüldüğü üzere işverenin bu durumda iki seçimlik hakkı bulunmakla birlikte SGK nezdinde yapılacak işlemler her iki durumda da birbirinden farklıdır.
-
19.9.2025
Yargıtay İBK ile Rekabet Yasağına Aykırılık Davalarında Asliye Ticaret Mahkemelerinin Görevli Olduğuna Karar Verilmiştir
1. Giriş Rekabet etmeme borcu, işçinin işverene karşı olan sadakat borcunun bir türüdür. İşçi, iş sözleşmesinin devamı süresince işverenle rekabet etmemeyi sadakat borcu kapsamında üstlenmektedir. Bununla birlikte, Türk hukukunda iş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmesini yasaklayan herhangi bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Fakat taraflar, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra işçinin işverene karşı rekabet etmemesini serbest iradeleri ile kararlaştırabilmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 444-447. maddeleri arasında da işçi ile işveren arasında kurulabilecek rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin düzenlemeler ve sınırlamalar yer almaktadır.
-
16.9.2025
Transfer Ücreti: Hukuki Niteliği ve Uygulamadaki Yeri
1. Giriş Transfer ücreti, İş Kanunu'nda doğrudan tanımlanmış bir kavram olmayıp, uygulamadaki çerçevesi ve hukuki niteliği büyük ölçüde Yargıtay kararları ile şekillenmiştir. Özellikle rekabetin yoğun ve uzman iş gücünün sınırlı olduğu sektörlerde gündeme gelen bu uygulama, işverenlerin çalışan politikaları bakımından dikkatle ele alınması gereken bir ödeme türüdür.
-
5.9.2025
İş Gücü Piyasalarında Rekabet: Kaçınılması Gereken İnsan Kaynakları Uygulamaları
Piyasaların sağlıklı işleyişini temin etmek, rekabeti engelleyen uygulamaları tespit etmek ve ihlallere yönelik yaptırımlar uygulamakla görevli olan Rekabet Kurumu ("Kurum"), 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ("Kanun") uyarınca girdi ve çıktı piyasaları arasında ayrım gözetmeksizin çalışmalar yürütmektedir. İş gücü piyasaları, son dönemde teşebbüslerin girdi piyasalarında rekabet ettikleri başlıca alanlardan biri olarak öne çıkmış ve çeşitli ek dinamiklerin de etkisiyle, Kurum'un artan ölçüde odaklandığı bir piyasa haline gelmiştir. 21 Kasım 2024 tarihinde Kurum tarafından kabul edilen İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz ("Kılavuz"), iş gücü piyasalarında rekabet ihlallerinin önlenmesine ilişkin önemli bir rehber niteliği taşımaktadır. Bu bültende, Kılavuz ve Kurum bünyesinde görev yapan Rekabet Kurulu'nun ("Kurul") kararları ışığında (i) rekabet hukukunun işgücü piyasalarına uygulanmasıyla ilgili temel bilgi ve prensipler ve (ii) iş gücü piyasalarında rekabet ederken dikkat edilmesi gereken temel yasaklı uygulamalar ele alınacaktır.
-
29.8.2025
İşçinin Uzun Süre Boyunca Raporlu Olması İşverene İş Sözleşmesini Feshetme Hakkı Verir Mi?
İşçi-işveren ilişkilerinde, uzun süreli sağlık raporlarının iş sözleşmesinin akıbetini doğrudan etkilemesi hem çalışanlar hem de işverenler açısından kritik bir öneme sahiptir. Özellikle belirli bir süre boyunca devam eden kesintisiz rapor süreleri, İş Kanunu'nun 25/I-b bendinde, işverenin haklı ve derhal fesih imkanını ve işçiye sağlanacak hakları belirleyen özel bir düzenleme olarak mevzuatta yer almaktadır. Bu kapsamda, işverenin işçinin uzun süreli raporu sonrasında haklı nedenle fesih hakkını nasıl kullanabileceği ve bu sürecin yasal dayanakları ayrıntılı olarak incelenmelidir.
-
18.8.2025
SMS Doğrulama Kodları ve KVKK'nın 2025/1072 Sayılı İlke Kararı
Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun 10 Haziran 2025 tarihli ve 2025/1072 sayılı İlke Kararı, ticari hayatta yaygın bir uygulama haline gelen SMS doğrulama kodları üzerinden kişisel veri işleme faaliyetlerine ilişkin önemli düzenlemeler getirmektedir. Bu karar, özellikle perakende satış ve hizmet sektörlerinde müşteri ilişkileri yönetiminde köklü değişiklikleri zorunlu kılmaktadır.
-
11.8.2025
Yenilenebilir Enerji Üretimi Şirketlerinde Birleşme Devralma İşlemleri
Son yıllarda Türkiye'de elektrik enerjisi piyasasında dikkat çeken gelişmeler, üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik yatırımlarla sınırlı kalmamakta, yenilenebilir enerji alanındaki şirketlere yapılan stratejik yatırımlar ve birleşme devralma işlemleriyle de gündeme geliyor.
-
31.7.2025
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi'nde Yıllık İzin ile Kıdem ve İhbar Tazminatı
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 13. Maddesi'nde "İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir." şeklinde tanımlanmıştır.
-
30.7.2025
Emlak Vergisi Değerlerinin Tespitine İlişkin Kararlara Karşı Dava Yolu
a. Genel Olarak 2002 yılında 4751 sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlâk Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile Emlak Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikler akabinde emlak vergisi matrahının tespitinde beyan esası kaldırılmış ve idari makamlarca yapılacak takdir ve tespit usulüne geçilmiştir