KVKK Uyumunda Sürdürülebilirlik: Tek Seferlik Uyum Anlayışının Ötesi 18 Aralık 2025

Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte kişisel veriler, kurumlar ve şirketler açısından stratejik bir değer haline gelirken; bu verilerin hukuka uygun şekilde işlenmesi, korunması ve yönetilmesi hem birey haklarının güvence altına alınması hem de kurumsal sürdürülebilirlik bakımından kritik bir önem taşımaktadır. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişisel verilerin işlenmesinde temel ilke ve yükümlülükleri belirleyerek veri sorumlularına kapsamlı bir uyum sorumluluğu yüklemektedir. KVKK'ya uyum, yalnızca idari para cezalarından kaçınmaya yönelik bir zorunluluk değil; aynı zamanda kurumsal itibarın korunması, müşteri güveninin tesis edilmesi ve hukuki risklerin etkin şekilde yönetilmesi açısından vazgeçilmez bir unsur haline gelmiştir.

Kişisel verilerin korunması alanında uyum, çoğu zaman şirketler tarafından belirli belgelerin hazırlanması, envanter oluşturulması ve aydınlatma metinlerinin düzenlenmesi ile tamamlanan bir "proje" olarak algılanmaktadır. Oysa KVKK uyumu, tek seferlik bir yükümlülük değil; kurumsal sürdürülebilirliğin ayrılmaz bir parçası olan dinamik ve "süreklilik" gerektiren bir uyum disiplindir.

Bir kez yapılan kayıtlar veya oluşturulan belgeler, şirketin organizasyon yapısı, iş süreçleri, kullanılan teknolojiler ve mevzuatın yorumlanış biçimiyle birlikte sürekli değişen bir yapıya sahiptir. Çalışan sirkülasyonu, yeni iş modelleri, dijitalleşme, bulut sistemleri, yapay zekâ uygulamaları ve yurt dışı veri aktarımları gibi gelişmeler; mevcut uyumun zaman içinde yetersiz hale gelmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle, bir kez yapılan envanter çalışması ve ilgili kişilerden alınan açık rızalar, kendiliğinden kalıcı bir uyum sağlamaz ve şirketin işleyişinde, teknolojide veya mevzuatta meydana gelen değişiklikler karşısında geçersiz, eksik ya da yanıltıcı hale gelebilir.

Bu nedenle KVKK Uyum Projelerinde hedef, şirketlere sadece "ne kadar ceza verilebilir" gibi soyut bilgilerle sınırlı olmalı, düzenli risk analizleri, periyodik politika ve prosedür güncellemeleri, çalışan farkındalık eğitimleri, teknik ve idari tedbirlerin güncel tutulması, yasal mevzuatın takibini de içermelidir. Aksi halde "kâğıt üzerinde uyumlu" görülse dahi fiilen güncelliğini yitirmiş uygulamalar, idari para cezaları ve itibar kaybı riskini beraberinde getirmektedir. Peki Şirketler bunun için neler yapmalıdır?

Pratik ve Uygulanabilir Kontrol Listesi
 

  • VERBİS'e kayıt yükümlülüğünüz var mı?
  • Daha öncesinde VERBİS  kaydınız yapıldı mı?
  • VERBİS bildirgeleri kapsamında son 12 ay içinde değişiklik olduysa bu değişiklikler kayıt altında güncellendi mi?
  • Aydınlatma metinleri, açık rıza formları ve KVKK ile ilişkili müşteri/çalışan bilgilendirmeleri güncel ve erişilebilir mi?
  • Veri envanteri (hangi veriler, nerede, kimin erişiminde, hangi amaçla saklanıyor) güncel mi?
  • Veri saklama/imha politikaları yazılı mı; silme/anonimleştirme protokolleri uygulanıyor mu?
  • İç erişim kontrolleri, yetki yönetimi, parola/iki faktörlü kimlik doğrulama ve düzenli erişim denetimleri yapılıyor mu?
  • Veri aktarımlarına ilişkin sözleşmeler (yurt içi/dışı) ve uygunluk şartları kontrol edildi mi?
  • Veri ihlali durumunda devreye girecek müdahale planı, bildirim akış şeması ve eğitimler hazır mı?
  • Çalışanlara KVKK farkındalık eğitimi verildi mi ve periyodik olarak tekrarlanıyor mu?
  • Veri sahibi başvuru süreçleri (erişim, düzeltme, silme talepleri) tanımlı ve işler durumda mı?
  • Veri işleyen sıfatıyla çalışılan üçüncü taraflarla (bulut hizmet sağlayıcıları, çağrı merkezi, muhasebe firması vb.) KVKK uyumlu sözleşmeler yapıldı mı?

Bu listeye yer alan soru ve her şirket özelinde verilecek cevaplar öncelikli olarak düzeltilmesi gereken riskler konusunda sizlere yol gösterecektir. Bununla birlikte işbu kriterlerin genel kapsamlı olduğunu sizleri kesin sonuca götürebilecek bir çalışmanın ise şirketler özelinde KVKK süreçlerini yöneten çalışanlar ile KVKK alanında uzman kişiler tarafından birlikte yürütülmesi gerektiğini de hatırlatmak isteriz.

Sonuç ve Değerlendirme

Kişisel verilerin korunmasına ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesi, veri sorumluları bakımından yalnızca mevzuata şeklen uyum sağlanması anlamına gelmemekte; aksine hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ve süreklilik ilkeleri çerçevesinde yaşayan bir uyum mekanizmasının tesis edilmesini gerekli kılmaktadır.
 

Bu bağlamda, bir KVKK uyum projesinin tamamlanmış olması; veri sorumlusunun gelecekte ortaya çıkabilecek ihlallerden veya güncel mevzuata aykırılıklardan otomatik olarak kurtulduğu anlamına gelmez. Aksine, iş süreçlerinde, organizasyon yapısında, kullanılan bilişim altyapısında veya veri işleme amaçlarında meydana gelen her değişiklik, mevcut uyumun yeniden gözden geçirilmesini ve revize edilmesini zorunlu kılar. Bu yükümlülüğün ihlali, yalnızca idari para cezaları ile sınırlı kalmayıp; Kurul kararları, veri ihlali bildirimleri, yargısal sorumluluklar ve itibar kaybı gibi çok yönlü hukuki sonuçlar doğurabilmektedir.
 

Sonuç olarak, KVKK uyumu bir varış noktası değil, sürekli izlenmesi ve geliştirilmesi gereken bir disiplindir. Bu bakış açısı ile KVKK uyum projesi yapılmış olsa dahi düzenli periyotlarda risk değerlendirmesinin KVKK alanında uzman kişilerce yapılması şirketleri olası idari para cezası ve itibar kaybı riskinden koruyacaktır.

 

Diğer Haberler