İhbar Süresinde Gerçekleşen Ücret Artışından Çalışanın Yararlanması Mümkün Müdür? 15 Aralık 2025

4857 Sayılı İş Kanunu'nun 17. Maddesindeki düzenleme uyarınca; belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Buna göre iş sözleşmeleri;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra feshedilmiş sayılır.
 

Bildirim şartına uymayan taraf, diğer tarafa bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilecek ise de çalışan aleyhine olacak şekilde kısaltılması mümkün değildir.

Yargıtay'ın iş uyuşmazlıklarına bakmakla görevli dairelerinin yerleşmiş içtihatları, ihbar süresi içinde uygulamaya konulan ücret artışlarından işverenin sorumlu tutulacağı ve çalışanın da bu ücret artışlarından yararlanacağı yönündedir. Zira ihbar süresinin sonuna kadar, tarafların iş ilişkisinin devam edeceği hususu da öğretide kabul gören bir görüştür (Hamdi Mollamahmutoğlu, Muhittin Astarlı, Ulaş Baysal, İş Hukuku, Ankara, Güncellenmiş Yedinci Baskı, 2022, s.956). Buna göre; personelin ihbar süresinin sonuna kadar çalışması ve işyerinde de bu sürede ücret artışı yapılması halinde feshe bağlı hakların hesabında arttırılmış ücretin dikkate alınması gerektiği açıktır.

Bu noktada, uyuşmazlık; belirsiz süreli iş sözleşmesinin, işverence ihbar süresi tanınmaksızın feshedilmesi ve ihbar tazminatının da tam olarak ödenmemesi halinde çalışanın ücret artışından yararlanıp yararlanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
 

  • Denizli Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 10.01.2025 Tarihli ve 2024/176 Esas, 2024/211 Karar sayılı kararıyla; davacının özellikle talep ettiği tazminatların hesabını etkileyecek son ücretinin tespitinde fesih tarihini baz alarak davacının talebi gibi ihbar öneli içerisinde gerçekleşecek artışlardan yararlanılmasını kabul etmeyen İlk Derece Mahkemesi kararı isabetli bulunmuş; davacı vekilinin fesih tarihi olan 27.12.2022 tarihinin esas alınmasına yönelik, "son ücretin ihbar önelinin sona erdiği tarih olan 2023 yılı asgari ücreti esas alınarak belirlenmesi" doğrultusundaki istinaf istemi yerinde görülmemiştir.
  • İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 28.03.2019 Tarihli ve 2017/2685 Esas, 2019/373 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin davacı işçinin bildirim öneli içerisinde yaşanacak artışlardan yararlandırılmayarak son ücretinin tespit edildiği ve bu ücret baz alınarak hesaplamaların yapıldığı karar hatalı bulunmuş, bildirim öneli tanınmaksızın ve ihbar tazminatı da tam olarak ödenmeden işverence fesih yapılması durumunda bildirim öneli sonuna kadar işyerinde uygulamaya konulan ücret artışından, iş sözleşmesi feshedilen işçinin de yararlanması gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış ve yapılan açıklama doğrultusunda yeni hüküm kurulmuştur.
  • Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 25.12.2020 Tarihli ve 2020/1885 Esas, 2020/2138 Karar sayılı kararı incelendiğinde; istinaf değerlendirmesine konu olan İlk Derece Mahkemesi kararının bir kısım işçilik alacaklarına yönelik olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde, kıdem tazminatına ilişkin yapılan genel açıklamalar çerçevesinde, "Kıdem tazminatı hesabında esas alınacak ücret, işçinin son ücretidir. Başka bir anlatımla, iş sözleşmesinin feshedildiği anda geçerli olan ücrettir. İhbar öneli tanınmak suretiyle yapılan fesihte önelin bittiği tarihte fesih gerçekleştiğinden, önelin bittiği tarihteki ücret esas alınmalıdır. Bildirim öneli tanınmaksızın ve ihbar tazminatı da ödenmeden (tam olarak ödenmeden) işverence yapılan fesih durumunda ise, bildirim öneli sonuna kadar işyerinde uygulamaya konulan ücret artışından, iş sözleşmesi feshedilen işçinin de yararlanması ve tazminatının bu artan ücret esas alınarak hesaplanması gerekir" şeklinde bir bölüm bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesi kararına İlk Derece Mahkemesi kararı gerekçesinin alıntılanmak suretiyle derç edilmesi sonucu, esasen somut uyuşmazlıkla ilgisi olmayan bu açıklamanın kararda yer aldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında farklılık bulunduğu belirtilerek uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi talep edilmiştir. Yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2025/1599 E., 2025/5178 K. ve 18.06.2025 tarihli kararıyla; başvuru konusu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın, belirsiz süreli iş sözleşmesinin usulüne uygun ihbar süresi tanınmaksızın ve ihbar tazminatı tam olarak ödenmeksizin feshedilmesi durumunda ihbar süresi sonuna kadar işyerinde uygulamaya konulan ücret artışından işçinin yararlanacağına dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği sonuna varmıştır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 18.06.2025 tarihli kararı uyarınca çalışan; ihbar süresinde çalışırken meydana gelecek ücret artışlarından yararlandığı gibi belirsiz süreli iş sözleşmesinin işverence ihbar süresi tanınmaksızın ve ihbar tazminatı da tam olarak ödenmeksizin feshedilmesi halinde de ihbar süresi içerisinde gerçekleşen ücret artışından yararlanacak; ancak, ihbar süresi tanınmaksızın ihbar tazminatının işverence eksiksiz ödenmesi halinde ücret artışından çalışanın yararlanması mümkün olmayacaktır.

 
 

Diğer Haberler