TİCARİ DAVALARDA UYGULANAN BASİT YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN PARASAL SINIR NEDİR? 13 Kasım 2020
28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun ile Basit Yargılama Usulüne tabi olacak ticari davalar hakkındaki parasal sınır yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenleme usul hukukumuza nasıl bir değişiklik getiriyor?
|
28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun basit yargılama usulüne ilişkin 4. Maddesinde de değişiklik yapılmıştır. |
|
Basit yargılama usulü olağan yargılama usulünden daha hızlı ve basit bir hukuk muhakemesi usulü olup basit yargılama usulünde taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi vermezler. Davaya cevap süresi olağan yargılama usulünde olduğu gibi 2 haftadır, bu süre cevap dilekçesinin hazırlanmasının çok zor veyahut imkânsız olduğu hallerde davalının talebi üzerine Mahkemece bir defaya mahsus en fazla 2 hafta olmak üzere uzatılabilir. |
|
Basit yargılama usulünde taraflar dava ve cevap dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır. Zira basit yargılama usulünde iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar. |
|
Basit yargılama usulünde mahkeme, eğer mümkün ise dosya üzerinden karar verir. Dosya üzerinden karar verilmesi uyuşmazlığın konusu ve somut olay itibariyle mümkün değil ise duruşma günü verilir. Ön inceleme duruşması ile tahkikat duruşması birlikte görülebileceği gibi toplamda en fazla 3 duruşma ile davanın sonuçlanması amaçlanır. Bu duruşmalar arasındaki süre 1 aydan fazla olamaz. |
|
Yargılama aşamasının sadeleştirilmiş olmasının yanı sıra basit yargılama usulünde hüküm safhasına gelindiğinde de sade ve basitlik ilkesinden vazgeçilmemiştir. Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Bu aşamada artık taraflara ayrıca esas hakkında beyanda bulunabilmeleri için süre verilmez. Kural karar tefhim edilirken gerekçesinin de hüküm ile birlikte açıklanmasıdır. Ancak zorunlu hallerde hâkim bu durumun sebebini de tutanağa geçirterek, sadece hüküm özetini tutanağa yazdırmak suretiyle kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. |
|
İşte bu usulün tarafların her ikisinin de ticari işletmesinden doğan ticari uyuşmazlıklardan hangilerinde uygulanacağı hususu 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesi ile düzenlenmektedir. |
|
7251 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce Türk Ticaret Kanunu’nun ticari uyuşmazlıklarda uygulanacak basit yargılama usulüne ilişkin 4. Maddesi’nin; |
|
“Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; |
|
|
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. |
|
Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” |
|
şeklinde düzenlendiği görülmekteyken 22.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun’un 58. Maddesiyle anılan maddenin 2. Fıkrasındaki “yüz bin Türk lirası” değerindeki parasal sınır “beş yüz bin Türk lirası” olarak değiştirilmiştir. |
|
Görüldüğü üzere Kanun koyucu her iki tarafın da ticari işletmesine ilişkin hususlardan doğan uyuşmazlıklarda basit yargılama usulü uygulanacak olan davaları konu bakımından aynı tutmak ile, dava değerine ilişkin parasal sınırı yüz bin Türk lirasından, beş yüz bin Türk lirasına çıkartmıştır. |
|
Böylelikle 7251 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 22.07.2020 tarihinden itibaren artık Türk Ticaret Kanunu’nun basit yargılama usulüne tabi olduğunu belirttiği hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinde beş yüz bin Türk lirasına kadar basit yargılama usulü uygulanacaktır. Kanun koyucunun bu değişiklik ile hukukumuzda hukuk yargılamasını hızlandırmak ve sadeleştirmek suretiyle hukuki çareye erişimi kolaylaştırmayı hedeflediği söylenebilecektir. |
Diğer Haberler
-
26.12.2025
Finansal Yeniden Yapılandırma Uygulamasının Süresi 2025 Yılında Yeniden Uzatıldı
5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun Geçici 32. Maddesi kapsamında yürütülen finansal yeniden yapılandırma mekanizmasının uygulama süresi, 25 Aralık 2025 tarihli ve 33118 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 10765 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile iki yıl süre ile bir kez daha uzatılmıştır.
-
18.12.2025
KVKK Uyumunda Sürdürülebilirlik: Tek Seferlik Uyum Anlayışının Ötesi
Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte kişisel veriler, kurumlar ve şirketler açısından stratejik bir değer haline gelirken; bu verilerin hukuka uygun şekilde işlenmesi, korunması ve yönetilmesi hem birey haklarının güvence altına alınması hem de kurumsal sürdürülebilirlik bakımından kritik bir önem taşımaktadır. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişisel verilerin işlenmesinde temel ilke ve yükümlülükleri belirleyerek veri sorumlularına kapsamlı bir uyum sorumluluğu yüklemektedir. KVKK'ya uyum, yalnızca idari para cezalarından kaçınmaya yönelik bir zorunluluk değil; aynı zamanda kurumsal itibarın korunması, müşteri güveninin tesis edilmesi ve hukuki risklerin etkin şekilde yönetilmesi açısından vazgeçilmez bir unsur haline gelmiştir.
-
15.12.2025
İhbar Süresinde Gerçekleşen Ücret Artışından Çalışanın Yararlanması Mümkün Müdür?
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 17. Maddesindeki düzenleme uyarınca; belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Buna göre iş sözleşmeleri;
-
12.12.2025
Borca Batıklık ve Sermaye Kaybı Hesaplamasında Muafiyet Süresi Uzatıldı
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("TTK") 376'ncı maddesi, şirketlerde sermaye kaybı ve borca batıklı olma durumunu düzenlemekte olup bu durumlarda uyulacak usul ve esasları ise "6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ" ("TTK m. 376 Tebliği") ile detaylandırılmıştır.
-
8.12.2025
OFAC Nedir? Yatırımcılar İçin Stratejik Önemi Ve Uygulama Alanları
Dünya değiştikçe ve gün geçtikçe, daha da sık karşılaşmaya başladığımız terimlerden biri "OFAC". Küreselleşen dünyada uluslararası alanda yatırım yapmak isteyen kurumlar bir şekilde OFAC'a rastlıyor ya da OFAC ile temas ediyor. Zira, OFAC tarafından uygulanan bu yaptırımlar yalnızca ABD vatandaşları / menşeli şirketleri değil, ABD ile doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik - finansal temasta olan kişileri de ilgilendiriyor. Peki nedir bu OFAC?
-
4.12.2025
Ortaklara Borçlar Ve Adat Faturası
1. Adat Nedir? Uygulamada sıklıkla işletmelerin ortaklara borç vermesi işlemi ile karşılaşılmaktadır. İşletmenin ortaklardan alacaklı hale geldiği böyle bir durumda söz konusu alacak miktarına adat faizi hesaplanması ve fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Dolasıyla adat, işletme ile ortak/ilgililer arasında gerçekleşen borç-alacak ilişkilerinde işletme kaynaklarının kullanım süresine bağlı olarak faiz tahakkuku hesaplamak ve vergi kaybının telafi edilmesi amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Bu hesaplamalar, transfer fiyatlandırması kurallarına uyum, vergi matrahının doğru belirlenmesi ve KDV gibi yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından önem taşır.
-
28.11.2025
Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirim Süreci Ve Yaptırımları
1. Hamiline Yazılı Pay Senetlerin Basımı ve Bildirimi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("Kanun") 484. maddesi uyarınca anonim şirketlerde iki tür pay senedi bulunmaktadır: nama yazılı ve hamiline yazılı pay senetleri. Nama yazılı pay senetlerinde devir işlemi teslim ile gerçekleşirken, hamiline yazılı pay senetlerinin devri için Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirilmesi ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") uyarınca bazı şartlar getirilmiştir. Tebliğ kapsamında hamiline yazılı payların Merkezi Kayıt Kuruluşu ("MKK") kaydının tamamlanması, yönetim kurulu kararının alınması ve bu kararın ilgili sicil müdürlüğünde tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirilmesi gerekmektedir.
-
20.11.2025
Birleşme ve Devralma İşlemlerinde Niyet Mektubu Süreci
Birleşme ve devralma ("M&A") işlemleri, hem hukuki hem ticari açıdan çok aşamalı süreçlerdir. Bu süreçte, sözleşme aşamasına geçilmeden önce sözleşme tarafları, işlem iradelerini belirlemek, ticari beklentilerini paylaşmak ve hukuki çerçeveyi oluşturmak için bir hazırlık sürecine girerler. Bu hazırlık süreci, tarafların işlem yapısına ilişkin temel ilkeleri tartıştığı, müzakere stratejilerini belirlediği ve işlem risklerini değerlendirdiği ilk aşamayı oluşturur.
-
14.11.2025
Gerekçeli Karar Hakkının İhlaline Dair Yeni Aym Kararı Resmi Gazete'de Yayınlandı
1. GİRİŞ Gerekçe, yargı kararlarında meselenin, sonuçta gösterilen şekilde çözülmesinin nedenini ve niçinini gösteren kısımdır ve hüküm vermenin bir uzantısıdır.1 Gerekçenin içeriğinin tatmin edici ve tutarlı olması, hukukî dinlenilme hakkının ve adil yargılanma hakkının sağlanması açısından mühimdir. Gerekçeli karar, mahkemenin tarafsızlığını ortaya koymakla; gerçekten, dosya içeriğine, akla ve hukuka uygun düşen bir gerekçe sayesinde taraflar davayı hangi maddî ve hukukî sebeplerden ötürü kaybettiklerini veya kazandıklarını öğrenme ve tatmin olma şansına sahip olacaklardır.
-
7.11.2025
Kapsam Dışı Personel Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararı
22.09.2025 Tarihli Resmi Gazete 'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi Kararında;
-
24.10.2025
Asıl ve Alt İşverenin Arabuluculuğa Birlikte Katılma Zorunluluğu Anayasa Mahkemesi Kararı ile Kaldırıldı
Çalışma hayatında iş ilişkilerinin sona ermesi sonrasında işçinin işe iade talebiyle başvurabileceği arabuluculuk sürecine ilişkin önemli bir Anayasa Mahkemesi kararı yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinin (15) numaralı fıkrasında yer alan, "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hâllerde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması gerekir" hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğuna karar vermiştir. Söz konusu karar, 17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
-
23.10.2025
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanına Döviz Ve Para Hareketlerini Sınırlama Yetkisi Veren Kanun Hükmünü İptal Etti!
15 Ekim 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi ("Mahkeme")17 Haziran 2025 tarihli, E. 2024/193, K. 2025/136 sayılı kararıyla1 ("Karar") 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un ("Kanun") 1. maddesini ("Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım satımı ve kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin alım satımı, kıymetli madenlerin rafinajı ile tüm bu eşya ve kıymetlerin, ticari senetlerin ve tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk Parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir.") iptal etmiştir.
-
21.10.2025
Borçlu Dışındaki Kişiye Ait Malların Haczi ve Hukuki Hakların Korunmas
İcra takibi sürecinde borçlunun malvarlığına dahil olmayan üçüncü kişilere ait malların haczi, uygulamada sıkça karşılaşılan ve ciddi mağduriyetlere yol açan bir durumdur. Özellikle eşler arasında mal rejimi kaynaklı belirsizlikler ile birlikte mülkiyet ilişkileri, icra işlemlerinde mülkiyetin kime ait olduğunun doğru şekilde tespitini zorlaştırmaktadır. Bu kapsamda, borçlunun eşinin veya bir başka üçüncü kişinin malı üzerine haciz tatbik edilmesi halinde başvurulabilecek hukuki koruma yollarının en önemlisi istihkak iddiasıdır.
-
20.10.2025
Rekabet Hukuku Çerçevesinde Birleşme ve Devralmalar ve Bildirim Yükümlülüğü
Birleşme ve devralmalar (M&A), şirketlerin büyüme ve yeniden yapılanma stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. Şirketlerin gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte genişleme, pazar paylarını artırma yahut yeni pazarlara giriş yapma amacına hizmet eden bu işlemler, yalnızca ekonomik ve ticari sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda ilgili pazardaki rekabet dinamiklerini doğrudan etkileyebilme potansiyeli taşımaktadır. Bu sebeple, birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısını etkileyebilir. Bu özelliğinden dolayı, M&A işlemleri stratejik fırsatlar yaratırken, rekabet düzeninin sürdürülebilirliği açısından da düzenleyici otoritelerin titizlikle değerlendirdiği alanlardan biridir.
-
17.10.2025
OSB Uygulama Yönetmeliğinde Önemli Değişiklik: Katılımcılara Ek Süre İmkânı
17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'ne Geçici Madde 13 eklenmiştir. Bu yeni düzenleme, yapı ruhsatı veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış OSB katılımcılarına belirli şartlar altında ek süre tanınmasına olanak sağlamaktadır.