6 AĞUSTOS 2020 TARİHLİ 31205 SAYILI RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANAN KARARINDA ANAYASA MAHKEMESİ, 6183 SAYILI KANUNA GÖRE KAMU ALACAĞI TAHSİLİ AMACIYLA İLGİLİNİN HALİNE MÜNASİP EVİNİN HACZEDİLMESİNİN MÜLKİYET HAKKI İHLALİ TEŞKİL ETTİĞİNE KARAR VERDİ 11 Ağustos 2020

Anaysa Mahkemesi tarafından ödenmeyen vergi borcu için hâline münasip taşınmaza haciz konulması mülkiyet hakkının ihlali kabul edilmiştir.

Yukarıda da açıkladığı üzere Anayasa Mahkemesi ilgili kararında, (“Karar”) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Limited Şirketlerin Amme Borçları” kenar başlıklı 35. Maddesine ve 6183 Sayılı Kanun’un “Cebren tahsil ve şekilleri” kenar başlıklı 54. maddesine dayanılarak 27/2/2007 tarihinde A.G. Eğitim Hizmeti Ticaret Limited Şirketi’nin %20 hissesini satın alan ve 5 yıllığına şirketin müdürlüğünü yapan başvurucunun kanuni düzenleme gereği şirket vergi borçlarından sorumlu tutulduğu anlaşılmış olduğundan, ilgili kamu alacağına binayen şirket yetkilisi olan başvurucunun haline münasip evinin haczedilmesinin mülkiyet hakkı ihlali teşkil ettiği ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Limited Şirketi Ortaklarının Amme Alacağı Bakımından Sorumluluğu Nedir?

Limited şirketi  ortaklarının amme alacağı bakımından sorumlulukları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Limited şirketlerin amme borçları” kenar başlıklı 35. Maddesinde açıkça düzenlenmiştir:

“Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.

Ortağın şirketteki sermaye payının devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu olurlar.”

Karar’dan da anlaşılacağı üzere başvurucu, 27/2/2007 tarihinde ilgili limited şirketin %20 hissesini satın almış olup 5 yıllığına şirketin müdürlüğünü yapmıştır. Dolayısıyla Karar’da da değinildiği üzere başvurucunun yukarıda açıklanan madde çerçevesinde şirket amme alacaklarından sorumlu olduğu açıkça hükme bağlanmıştır.

6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Kanunu’na Göre Tahsil Usulü ve Haczedilemeyecek Mallar Nelerdir?

6183 Sayılı Kanun’nun “Haciz” kenar başlıklı 62. Maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

“Borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tesbit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarı tahsil dairesince haczolunur.”

6183 Sayılı Kanun’un “Haczedilemeyecek Mallar” kenar başlıklı 70. Maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

“11. Borçlunun haline münasip evi "ancak evin değeri fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabilir"

Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi Karar’da haciz usulünü de belirtmek suretiyle ilgili kanun maddesine de atıfta bulunarak başvurucunun kamu alacağı sebebiyle haline münasip evinin haczinin mümkün olmadığına kanaat getirmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin Bu Kararından Çıkarılacak Sonuçlar ve Uygulamanın Gidişatındaki Değişikler Nelerdir?

Anayasa Mahkemesi başvurucunun amme alacağının tahsili sebebiyle haline münasip bağımsız taşınmazı üzerine haciz konulmasını Anayasa’nın 35. Maddesinde hüküm altına alınmış bulunan mülkiyet hakkına yönelik ölçüsüz bir müdahale olarak değerlendirmiştir. Yine Karar’da:

“Anayasa’nın 35. Maddesinde mülkiyet hakkı sınırsız bir hak olarak düzenlenmiş, bu hakkın kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlandırılabileceği öngörülmüştür. Mülkiyet hakkına müdahalede bulunurken Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin genel ilkeleri düzenleyen 13. Maddesinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Dolayısıyla mülkiyet hakkına yönelik müdahalenin Anayasa’ya uygun olabilmesi için müdahalenin kanuna dayanması, kamu yararı amacı taşıması ve ayrıca ölçülülük ilkesi gözetilerek yapılması gerekmektedir. Mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerde ilk incelenmesi gereken ölçüt kanuna dayalı olma ölçütüdür. Bu ölçütün sağlanmadığı tespit edildiğinde diğer ölçütler bakımından inceleme yapılmaksızın mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varılacaktır.” İbarelerine yer verilerek amme alacağı bakımından borçlunun haline münasip evinin haczinin 6183 sayılı Kanun’a aykırı bir durum teşkil edeceğinden bahisle başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Uygulama pratiğinin ilgili bu Karar’dan sonra tamamen değişeceği amme alacakları bakımından kişinin haline münasip bağımsız bölümü üzerinde haciz işlemi tatbik edilemeyeceği açıkça anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak amme alacakları bakımından borçlunun haline münasip bağımsız bölümü üzerine haciz işlemi tatbik edilmesi Anayasa Mahkemesi işbu kararında da belirtildiği üzere 6183 sayılı kanuna aykırı olacak olması ve mülkiyet hakkı ihlali teşkil etmesi bakımından ihlal oluşturacaktır.

Diğer Haberler