6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ DEĞİŞTİRİLDİ! 04 Ocak 2021

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (“Tebliğ”) bahsi geçen madde kapsamında sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esasları düzenlemektedir. Bu amaçla düzenlenen Tebliğ’de, 26 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete’de önemli değişiklikler meydana gelmiştir.

Tebliğ’de Neler Değişti?

Sermaye kaybı veya borca batıklık durumlarında sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması durumu zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısına eşit veya bu tutardan çok ve üçte ikisinden az olması halleri Tebliğ’in 6 ncı maddesinde ele alınmıştır. Bu noktada yönetim kurulunun iyileştirici önlemler sunacağına ilişkin düzenleme getirilmiştir.

Tebliğ’in 7 inci maddesi değiştirilerek şirkette oluşan zararın, sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının üçte ikisine eşit veya bu tutardan çok olması hallerinde toplantıya çağrılan Genel Kurul’un sermaye azaltımını nasıl yapacağına dair Kanun’a atıf yaparak bu gibi durumlarda alınabilecek önlemlerin kapsamını genişletmiştir.

Sermayesi ile kanuni yedek akçelerinin toplamının en az üçte ikisi karşılıksız kalan şirket, daha önce Tebliğ’de düzenlendiği gibi sermayenin üçte biriyle değil; kalan sermaye yetinebilecektir. Bu değişikliği düzenleyen 8 inci madde aynı zamanda sermaye ve kanuni yedekler toplamının en az yarısının özvarlıklar içinde korunmasını şart koşmuş ve sermayenin asgari sermaye tutarına kadar indirilebileceğini belirterek sermaye azaltımını sınırlamıştır.

Bilanço zararlarının kapatılması için toplanan sermaye fonu Tebliğ’in 9 uncu maddesine göre ancak zararların mahsup edilmesi için kullanılabilecektir.

Önemli değişikliklerden biri ise 10 uncu maddede meydana gelmiştir. Buna göre şirket, sermayesini kaybı kadar azaltıp eş zamanlı olarak istediği miktarda artırabilir. Bu imkanın yanı sıra sermayedeki kayıp azaltıma gidilmeden de telafi edilebilir. Bu durumda sermaye artırımı kararı alınacaktır. Ancak bunun yapılabilmesi için tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içinde korunması ve korunmayı sağlayan tutarın sermaye artırımının tescilinden önce ödenmesi şartı konmuştur. Böylelikle yine korunması gereken değerin sermaye ve yedek akçelerin yarısı olduğu vurgulanmış; ayrıca sermaye artırımında tescil öncesi ödenmesi gereken miktarın sermayenin artırılan kısmından ibaret olduğu düzenlenmiştir. Aynı zamanda tescilden önce ödenme şartı aranmaksızın aynı Genel Kurul içinde bedeller tamamen ödenmek şartıyla, sermaye istenildiği kadar artırılıp azaltılabilir. Bu noktada ise tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısı özvarlık içinde korunmak zorundadır.

Son olarak, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının yanında 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısının sermaye kaybı veya borca batıklık hallerinde dikkate alınmayabileceği Tebliğ’in Geçici 1 inci maddesinde belirtilmiştir.

 

Diğer Haberler