Konkordato Mühletinin Rehinli Alacaklılar Bakımından Sonuçları 27 Haziran 2025

İcra ve İflas Kanunu'nun 285. maddesi uyarınca, borçlarını vadesinde ödeyemeyen veya ödeyememe riski taşıyan borçlu, konkordato talep edebilir. Talep üzerine borçluya verilen mühlet süresince İcra İflas Kanunu 294/1 hükmü gereğince hiçbir icra takibi başlatılamaz; başlamış olanlar ise durur.

Ancak söz konusu alacak rehinle teminat altına alınmış ise İcra İflas Kanunu Madde 295/1 hükmüne göre rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatabilir ve takibe devam edilebilir. Bu takibin mühlet içinde yapılabilmesine rağmen, rehinli mal hakkında muhafaza tedbiri alınamaz ve satış yapılamaz.

Ancak satış yapılamasına ilişkin söz konusu hükmün istisnası İcra İflas Kanunu Madde 295/2'de düzenlenmiştir. Rehinli mal konkordato projesi çerçevesinde borçlu işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor malın kıymeti düşecekse ya da muhafazası masraflı olacaksa, İcra İflas Kanunu Madde 297/2 hükmünde belirtildiği şekilde konkordato komiserinin görüşü ve mahkemenin izniyle satışının yapılabileceği düzenlenmiştir.
 

Satış işleminden sonra elde edilen bedelden rehinli alacaklıya yalnızca rehin bedeli kadar ödeme yapılır.
 

Alacağın rehin bedelini aşması durumunda rehin bedelini aşan tutar veya rehin alacaklısının alacak miktarı rehinli malın bedelini aşması durumunda aşan tutar adi alacak statüsünde olup konkordato projesine dahil edilir.
 

Konkordato mühleti sırasında rehinli alacaklıların rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe devam edebilmesine izin verilmesi, teminat hakkının korunması amacıyla öngörülmüş bir istisnadır.
 

Ancak, rehinli malın satışının yasaklanması, borçlunun faaliyetlerine devam edebilmesi ve işletmenin değerini koruyarak konkordato projesinin başarıya ulaşmasını sağlamak için getirilmiş bir sınırlamadır.

Bununla birlikte, rehinli malın: Konkordato projesi kapsamında işletme tarafından kullanılmaması, kıymetinin düşme ihtimali bulunması, muhafazasının yüksek maliyet oluşturması durumlarında, satışa izin verilebilmesi yönündeki istisnai düzenleme, hem borçlunun gereksiz mali külfet altına girmesini hem de rehinli malın değer kaybına uğramasını engellemeye yöneliktir. Bu sayede, hem borçlunun işletme faaliyetlerinin devamının sağlanması hem de alacağını rehinle teminat altına almış alacaklıların menfaatleri arasında bir denge sağlaması amaçlanmaktadır.

 

Diğer Haberler