7256 SAYILI KANUN’UN GETİRDİĞİ DÜZENLEMELER 18 Kasım 2020
1. Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un hükümleri hangi alacaklara uygulanır?
Cevap: 7256 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, bundan sonra “Kanun” olarak anılacaktır, 31 Ağustos 2020 öncesindeki ve bu tarih dahil olmak üzere kesinleşmiş alacaklar ile sınırlıdır. Yani, kesinleşmemiş ya da dava aşamasında bulunan alacaklar ile matrah artırımı ve işletme kayıtlarının düzeltilmesi bu kanun kapsamına dahil edilmemiştir.
2. Kanunun yapılandırma kapsamına dahil ettiği alacak tipleri hangileridir?
Cevap: Hazine ve Maliye Bakanlığı’na, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan Kanunun yayımı tarihi itibarıyla belirli oranlarda tahsilinden vazgeçileceği öngörülmüştür. Bu oranlardan aşağıda bahsedilecek olup, bu alacaklardan bazıları şunlardır:
- Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen; Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergi ve bunlara bağlı gecikme faizleri, zamları gibi fer’i alacaklar
- Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, gecikme faizleri alacakları
- Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, idari para cezaları, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zammı alacakları, İl özel idarelerinin 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i amme alacakları,
- Belediyelerce tahsil edilen bütün vergiler, vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları,
- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu hükümlerine göre üyelerin oda ve borsalara, Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu hükümlerine göre esnaf ve sanatkarların üyesi oldukları odalara, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Kanunu hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara, Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun hükümlerine göre ihracatçıların üyesi oldukları ihracatçı birliklerine ait olan bazı aidat ve alacaklar,
- Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıfların kira alacakları,
- Türk Standartları Enstitüsünün alacakları,
- İl özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin %50’sinden fazlası bunlara ait şirketlerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar hakkında yaptıkları satış, irtifak hakkı ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan kullanım bedelleri ve hasılat payları alacakları,
olmak üzere bu alacakların tahsil süreçleri istisnaları ve ayrıntıları ile Kanunda listelenmiştir.
3. Vergilendirme dönemi aylık olan vergilerde söz konusu Kanun nasıl uygulanacaktır
Cevap: Vergilendirme dönemi aylık olan vergiler söz konusu olduğunda Ağustos 2020 dönemi vergilendirme dönemi kapsama alınmayacaktır. Temmuz 2020 ve önceki vergilendirme dönemleri Kanun kapsamına alınmıştır.
4. Vergilendirme dönemi yıllık olan vergilerde söz konusu Kanun nasıl uygulanacaktır?
Cevap: Bu durumda yıllık beyanname suretiyle beyan edilen gelir ve kurumlar vergisi söz konusu olduğunda 2019 yılı ve öncesi dönemler vergilendirme dönemi kapsamına alınacaktır.
5. Hangi alacaklar ne ölçüde silinecektir?
Cevap: Tekrar edilmelidir ki, bu alacakların yeniden yapılandırılması için bu alacakların kanuna göre kesinleşmiş olmaları gerekmektedir. Yapılacak tahsiller ve tahsilinden vazgeçilecek alacakların bazıları şunlardır:
- Vergi / Gümrük vergisi asıllarının tamamı ödenecek olup, bu vergi aslına bağlı bir şekilde kesilen cezaların, bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.
- Bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezalarının yalnızca %50’si tahsil edilecek, bu cezaların kalan %50’si ve bu kalan cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
- İştirak, yardım, teşvik fiilleri sebepli kesilen vergi cezalarında ise yine aynı durum söz konusu olmuş, %50’sinin tahsiline, %50’sinin ise tahsilinden vazgeçilmesine karar verilmiştir.
- Gecikme faizi, gecikme cezası ve gecikme zammı gibi bağlı alacakların tamamı yerine Yİ-ÜFE esas alınarak belirlenecek tutarın tamamının ödenmesine karar verilmiştir.
6. Alacakların belirli bir şekilde ödenme zorunluluğu var mıdır?
Cevap: Bu alacaklar, peşin bir şekilde veya taksit ile ödenebilir. Hesaplanan tutarların ilk taksit döneminde tamamının ödenmesi yahut ilk iki taksit ödeme sürecinde ödenmesi halinde bazı indirimler söz konusu olacaktır. Mükelleflerin ödenecek tutarların ilk taksitlerini 31 Ocak 2021 tarihine kadar ödemeleri gerekmekle birlikte, diğer taksitlerini ise bu tarihleri takip eden ikişer aylık dönemler hâlinde azami 18 eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.
7. Bu yapılandırmadan yararlanmak istiyorum. Nasıl bir aksiyon alabilirim?
Cevap: Kanundan yararlanmak isteyen tüm borçluların, 31/12/2020 tarihine kadar ve bu tarih dahil olmak üzere ilgili idareye başvurmaları gerekmektedir. Aynı şekilde, dava hakkından vazgeçmek için de kişilerin 31/12/2020 tarihine kadar başvuru yapmış olması şarttır. Belirli dairelere ve kurumlara ödenmesi gereken tutarların tarihi ve ödeme şekilleri hakkında ayrıntılar Kanunda gösterilmiştir.
8. Kanunda başkaca hangi konular hakkında düzenlemeler bulunmaktadır?
Cevap: Kanunun 21’inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 93’üncü maddede yeni varlık barışı düzenlemesine yer verilmiştir.
Söz konusu varlık barışı kapsamında bazı varlıkların bildirilmesi halinde vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmamasına ilişkin düzenleme getirilmiştir. Bu varlıkların 30/06/2021 tarihine kadar bildirilmesi gerekmekte olup, yurt dışındaki varlıkların bildirim tarihinden itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi zorunludur. Bildirilen bu varlıklar için bir vergi ödemesi söz konusu olmayacaktır.
9. Bu Kanun ile Vergi Kanunlarında yapılan başkaca düzenlemeler mevcut mu?
Cevap:
- Kanunun 35’inci maddesi, payları Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumların, paylarının ilk defa halka arz edildiği hesap döneminden başlamak üzere 5 hesap dönemine ait kurum kazançlarına kurumlar vergisi oranının 2 puan indirimli olarak uygulanması hükmünü öngörmüştür.
- Kanunun 17’nci maddesi tam mükellef sermaye şirketlerinin Türk Ticaret Kanunu hükümleri kapsamında kendi hisse senetlerini yahut ortaklık paylarını iktisap etmeleri durumunda, bu payları veya hisse senetlerini hangi yöntemle iktisap ettiklerine göre değişen bazı tarihler itibariyle bu iktisapların dağıtılmış kar payı sayılacağını ve bu miktarlara %15 vergi tevkifatı uygulanacağını öngörmüştür.
- Kanunun 19’uncu maddesi, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması süreçlerinde kazanılan gelirler ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve özel finans kuruluşlarından kazanılan gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeler içeren Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’nci maddesinin uygulama süresini 31/12/2025 tarihine kadar uzatmıştır.
- Kanunun 16’ncı maddesi, tam mükellef gerçek kişilerin ihracata teşvik edilmesi için belirli düzenlemelere yer vermiştir. Tam mükellef gerçek kişilerin, mal ihracından kazanç elde etmeleri sonucu bu kazançlarından %50’sinin beyannamelerinde belirtilen gelirlerden indirilmesi öngörülmüştür.
- Kanunun 42’nci maddesinde konaklama vergisinin yürürlük tarihinin 1 Ocak 2022’ye ertelenmesi kararı alınmıştır.
- Kanunun 36’ncı maddesinde 5520 sayılı Kanunun Dernek veya vakıflarca elde edilen Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinin (5) numaraları bendi ve geçici 67’nci maddesi kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlar dolayısıyla iktisadi işletme oluşmuş sayılmayacağına ilişkin düzenlemenin süresinin 31/12/2020 tarihinden 31/12/2025 tarihine uzatılması, 37’nci maddesinde ise 5520 Sayılı Kanunun geçici 11’inci maddesinde bulunan, UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarının Türkiye’de oynanmasına ilişkin olarak Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla UEFA’nın gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulacağına ilişkin düzenlemenin, 2021 finali için geçerli olması düzenlenmektedir.
- Kanunda Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 17’nci maddesinin uygulama süresi 31.12.2025 tarihine uzatılmıştır. Sonuç olarak, dahilde işleme rejimi kapsamında ithal ürünlerin vergisiz temini sebebiyle bu alanda yerli üreticiler aleyhine rekabet eşitsizliği oluşmasını engellemek amacı ile, dahilde işleme izin belgesine sahip olan mükelleflerin yurt içinden temin edecekleri maddelerde 3065 sayılı Kanunun 11/1-c maddesinde düzenlenen tecil – terkin uygulaması kapsamında işlem yapılmasına devam edilmesi olanaklı hale gelmiştir.
Kanunda Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 23’üncü maddesinin uygulama süresi ise 31.12.2023 tarihine kadar uzatılmıştır. Bunun sonucu olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bilgisayar ve donanımların bedelsiz teslimi, bu donanımlara ilişkin yazılım teslim ve hizmetleri ile bu mal ve hizmetlerin bağışını yapacak kişilere teslim ve ifada sağlanan KDV istisnasına devam edilecektir. - Son olarak, madde 29’da turizme teşvik amacı ile turizm tesisleri yapmaları için adlarına kamu arazisi tahsil edilen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca verilmiş belge sahibi olan yatırımcıların bazı ödemelerine başvuru şartı aranmaksızın 1 yıllık erteleme öngörülmüştür.
10. Kanunda işçi, işveren ve mevcut istihdam uygulamalarında bir değişiklik veya düzenleme öngörülmüş müdür?
Cevap: Kanunda yeni birçok düzenlemeye bu alanda da yer verilmiştir. Bu düzenlemeler:
- İşsizlik ödeneğinden faydalanan kişilerin istihdama daha erken bir şekilde dönmelerine,
- Genç, kadın ve mesleki belge sahibi olan kişilerin istihdamına yönelik teşvik uygulamalarının süresinin 31/12/2023 tarihine uzatılmasına yönelik Cumhurbaşkanına yetki verilmesine,
- İlave istihdam teşviki konusunda sürenin uzatılmasına, yani 01/01/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında özel sektör işverenleri tarafından bir önceki yılın ortalamasına ilave olarak istihdamı yapılan kişiler için 12 ay, bu kişinin kadın, genç veya engelli olması halinde 18 ay süre ile prim teşviki verilmesine ilişkin sürenin 31/12/2023 tarihine kadar uzatılmasına dair Cumhurbaşkanına yetki verilmesine
- Esnaf Ahilik Sandığı uygulamasının yürürlük tarihinin 31/12/2023’e ertelenmesine,
- Kısa çalışma ödeneği süresinin 30/06/2021 tarihine kadar uzatılmasına dair Cumhurbaşkanına yetki verilmesine,
- 01/07/2020 tarihinden önce kısa çalışma başvurusunu yapmış olan özel sektör işyerlerinde, kısa çalışmanın sonlanması ve haftalık normal çalışma sürelerine dönülmesi halinde İşsizlik Sigortası Kanunu’nun geçici 26’ncı maddesince sağlanan normalleşme desteğinden yararlanma süresinin 30/06/2021 tarihine kadar uzatılmasına dair Cumhurbaşkanına yetki verilmesine,
- İş veya hizmet sözleşmesi 01/01/2019-17/04/2020 dönemi içinde sona ermiş kişilerin aynı işverenlerce fiili olarak çalıştırılması halinde işverenlere verilecek destek uygulamalarına,
- 2019/Ocak - 2020/Nisan dönemi içinde en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki veya dönemdeki sigortalı sayısına ek olarak istihdamı yapılacak olan her bir sigortalı için işverene destek uygulamalarına,
yöneliktir.
YÜRÜRLÜK TARİHLERİ
Bu Kanunun;
- 12’nci ve 13’üncü maddeleri yayımı tarihini takip eden ayın başında,
- 15’inci, 16’ncı maddeleri ile 19’uncu maddesinin 193 sayılı Kanunun geçici 67’nci maddesinin 13’üncü fıkrasının ikinci paragrafına ibare eklenmesine ilişkin hükmü 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
- 32’nci maddesi 13/11/2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
- 35’inci maddesi 1/1/2021 tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2021 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
- 38’inci ve 39’uncu maddeleri 1/1/2022 tarihinde,
- Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Diğer Haberler
-
12.12.2025
Borca Batıklık ve Sermaye Kaybı Hesaplamasında Muafiyet Süresi Uzatıldı
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("TTK") 376'ncı maddesi, şirketlerde sermaye kaybı ve borca batıklı olma durumunu düzenlemekte olup bu durumlarda uyulacak usul ve esasları ise "6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ" ("TTK m. 376 Tebliği") ile detaylandırılmıştır.
-
8.12.2025
OFAC Nedir? Yatırımcılar İçin Stratejik Önemi Ve Uygulama Alanları
Dünya değiştikçe ve gün geçtikçe, daha da sık karşılaşmaya başladığımız terimlerden biri "OFAC". Küreselleşen dünyada uluslararası alanda yatırım yapmak isteyen kurumlar bir şekilde OFAC'a rastlıyor ya da OFAC ile temas ediyor. Zira, OFAC tarafından uygulanan bu yaptırımlar yalnızca ABD vatandaşları / menşeli şirketleri değil, ABD ile doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik - finansal temasta olan kişileri de ilgilendiriyor. Peki nedir bu OFAC?
-
4.12.2025
Ortaklara Borçlar Ve Adat Faturası
1. Adat Nedir? Uygulamada sıklıkla işletmelerin ortaklara borç vermesi işlemi ile karşılaşılmaktadır. İşletmenin ortaklardan alacaklı hale geldiği böyle bir durumda söz konusu alacak miktarına adat faizi hesaplanması ve fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Dolasıyla adat, işletme ile ortak/ilgililer arasında gerçekleşen borç-alacak ilişkilerinde işletme kaynaklarının kullanım süresine bağlı olarak faiz tahakkuku hesaplamak ve vergi kaybının telafi edilmesi amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Bu hesaplamalar, transfer fiyatlandırması kurallarına uyum, vergi matrahının doğru belirlenmesi ve KDV gibi yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından önem taşır.
-
28.11.2025
Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirim Süreci Ve Yaptırımları
1. Hamiline Yazılı Pay Senetlerin Basımı ve Bildirimi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("Kanun") 484. maddesi uyarınca anonim şirketlerde iki tür pay senedi bulunmaktadır: nama yazılı ve hamiline yazılı pay senetleri. Nama yazılı pay senetlerinde devir işlemi teslim ile gerçekleşirken, hamiline yazılı pay senetlerinin devri için Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirilmesi ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") uyarınca bazı şartlar getirilmiştir. Tebliğ kapsamında hamiline yazılı payların Merkezi Kayıt Kuruluşu ("MKK") kaydının tamamlanması, yönetim kurulu kararının alınması ve bu kararın ilgili sicil müdürlüğünde tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirilmesi gerekmektedir.
-
20.11.2025
Birleşme ve Devralma İşlemlerinde Niyet Mektubu Süreci
Birleşme ve devralma ("M&A") işlemleri, hem hukuki hem ticari açıdan çok aşamalı süreçlerdir. Bu süreçte, sözleşme aşamasına geçilmeden önce sözleşme tarafları, işlem iradelerini belirlemek, ticari beklentilerini paylaşmak ve hukuki çerçeveyi oluşturmak için bir hazırlık sürecine girerler. Bu hazırlık süreci, tarafların işlem yapısına ilişkin temel ilkeleri tartıştığı, müzakere stratejilerini belirlediği ve işlem risklerini değerlendirdiği ilk aşamayı oluşturur.
-
14.11.2025
Gerekçeli Karar Hakkının İhlaline Dair Yeni Aym Kararı Resmi Gazete'de Yayınlandı
1. GİRİŞ Gerekçe, yargı kararlarında meselenin, sonuçta gösterilen şekilde çözülmesinin nedenini ve niçinini gösteren kısımdır ve hüküm vermenin bir uzantısıdır.1 Gerekçenin içeriğinin tatmin edici ve tutarlı olması, hukukî dinlenilme hakkının ve adil yargılanma hakkının sağlanması açısından mühimdir. Gerekçeli karar, mahkemenin tarafsızlığını ortaya koymakla; gerçekten, dosya içeriğine, akla ve hukuka uygun düşen bir gerekçe sayesinde taraflar davayı hangi maddî ve hukukî sebeplerden ötürü kaybettiklerini veya kazandıklarını öğrenme ve tatmin olma şansına sahip olacaklardır.
-
7.11.2025
Kapsam Dışı Personel Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararı
22.09.2025 Tarihli Resmi Gazete 'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi Kararında;
-
24.10.2025
Asıl ve Alt İşverenin Arabuluculuğa Birlikte Katılma Zorunluluğu Anayasa Mahkemesi Kararı ile Kaldırıldı
Çalışma hayatında iş ilişkilerinin sona ermesi sonrasında işçinin işe iade talebiyle başvurabileceği arabuluculuk sürecine ilişkin önemli bir Anayasa Mahkemesi kararı yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinin (15) numaralı fıkrasında yer alan, "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hâllerde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması gerekir" hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğuna karar vermiştir. Söz konusu karar, 17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
-
23.10.2025
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanına Döviz Ve Para Hareketlerini Sınırlama Yetkisi Veren Kanun Hükmünü İptal Etti!
15 Ekim 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi ("Mahkeme")17 Haziran 2025 tarihli, E. 2024/193, K. 2025/136 sayılı kararıyla1 ("Karar") 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un ("Kanun") 1. maddesini ("Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım satımı ve kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin alım satımı, kıymetli madenlerin rafinajı ile tüm bu eşya ve kıymetlerin, ticari senetlerin ve tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk Parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir.") iptal etmiştir.
-
21.10.2025
Borçlu Dışındaki Kişiye Ait Malların Haczi ve Hukuki Hakların Korunmas
İcra takibi sürecinde borçlunun malvarlığına dahil olmayan üçüncü kişilere ait malların haczi, uygulamada sıkça karşılaşılan ve ciddi mağduriyetlere yol açan bir durumdur. Özellikle eşler arasında mal rejimi kaynaklı belirsizlikler ile birlikte mülkiyet ilişkileri, icra işlemlerinde mülkiyetin kime ait olduğunun doğru şekilde tespitini zorlaştırmaktadır. Bu kapsamda, borçlunun eşinin veya bir başka üçüncü kişinin malı üzerine haciz tatbik edilmesi halinde başvurulabilecek hukuki koruma yollarının en önemlisi istihkak iddiasıdır.
-
20.10.2025
Rekabet Hukuku Çerçevesinde Birleşme ve Devralmalar ve Bildirim Yükümlülüğü
Birleşme ve devralmalar (M&A), şirketlerin büyüme ve yeniden yapılanma stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. Şirketlerin gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte genişleme, pazar paylarını artırma yahut yeni pazarlara giriş yapma amacına hizmet eden bu işlemler, yalnızca ekonomik ve ticari sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda ilgili pazardaki rekabet dinamiklerini doğrudan etkileyebilme potansiyeli taşımaktadır. Bu sebeple, birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısını etkileyebilir. Bu özelliğinden dolayı, M&A işlemleri stratejik fırsatlar yaratırken, rekabet düzeninin sürdürülebilirliği açısından da düzenleyici otoritelerin titizlikle değerlendirdiği alanlardan biridir.
-
17.10.2025
OSB Uygulama Yönetmeliğinde Önemli Değişiklik: Katılımcılara Ek Süre İmkânı
17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'ne Geçici Madde 13 eklenmiştir. Bu yeni düzenleme, yapı ruhsatı veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış OSB katılımcılarına belirli şartlar altında ek süre tanınmasına olanak sağlamaktadır.
-
15.10.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulma Yükümlülüğünde Güncel Durum
1. GİRİŞ 20 Eylül 2025 tarihli ve 33023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ("Değişiklik Tebliği") ile, 14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ”e (“Tebliğ") önemli değişiklikler getirilmiştir.
-
25.9.2025
İşe İade Kararı Sonrası İşverenin Yapması Gereken Sgk İşlemleri
Kesinleşen işe iade kararını tebliğ alarak 10 iş günü içinde işe başlama iradesini işverene ileten işçiyi, İşveren işe başlatabileceği gibi işe başlatmayarak mahkeme kararında tespit edilen 4 aylık boşta geçen süre ücretinin yanı sıra işe başlatmama tazminatını da ödeyebilir. Görüldüğü üzere işverenin bu durumda iki seçimlik hakkı bulunmakla birlikte SGK nezdinde yapılacak işlemler her iki durumda da birbirinden farklıdır.
-
19.9.2025
Yargıtay İBK ile Rekabet Yasağına Aykırılık Davalarında Asliye Ticaret Mahkemelerinin Görevli Olduğuna Karar Verilmiştir
1. Giriş Rekabet etmeme borcu, işçinin işverene karşı olan sadakat borcunun bir türüdür. İşçi, iş sözleşmesinin devamı süresince işverenle rekabet etmemeyi sadakat borcu kapsamında üstlenmektedir. Bununla birlikte, Türk hukukunda iş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmesini yasaklayan herhangi bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Fakat taraflar, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra işçinin işverene karşı rekabet etmemesini serbest iradeleri ile kararlaştırabilmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 444-447. maddeleri arasında da işçi ile işveren arasında kurulabilecek rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin düzenlemeler ve sınırlamalar yer almaktadır.