Hazine ve Maliye Bakanlığınca Hazırlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ 08 Ekim 2018
13 Eylül 2018 tarihinde ilan edilen Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (“Karar”) ile Türkiye’de yerleşik kişiler arasında, menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacağı hüküm altın alınmış; uygulamaya ilişkin detayların ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenleneceği belirtilmişti.
Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan beklenen tebliğ 06 Ekim 2018 tarih ve 30557 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in (“Tebliğ”) yürürlüğe girmesi ile ortaya çıkan ve önem arz eden başlıca hususlar ise aşağıdaki gibidir.
1. Hangi Sözleşmeler karardan istisna tutulmuştur?
13 Eylül 2018 tarihinde yürürleğe giren Karar’da, Karar ile getirilen uygulamanın “Bakanlık tarafından belirlenen haller” dışında geçerli olacağı düzlenmekteydi. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 06 Ekim 2018 tarihli Tebliğ ile bu “istisnai haller” belirlenmiş olup; aşağıda belirtilen hususlarda taraflar sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırabilecektir.
· Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri
· İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri
· Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri
· Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, Türkiye’de başlayıp yurt dışında sonlanan ve yurt dışında başlayıp Türkiye’de sonlanan elektronik haberleşme ile ilgili hizmet sözleşmeleri
· Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, iş makineleri dâhil taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul (taşınır) satış ve kiralama sözleşmeleri
· Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmeleri
· Gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmeleri
· Yurt dışından ve yurt içinden temin edilen krediler kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmeleri
· Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan, Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmeleri
· Kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu, gayrimenkul satış ve kiralama dışındaki sözleşmeler
· Kamu Kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu belirtilen bazı diğer sözleşmeler ile Hazine ve Maliye Bakanlığının belirtilen bazı işlemleri
· Sermaye piyasası araçlarının oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülükler
· Yurt dışında yerleşik bulunan kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmeleri
· Türkiye’de yerleşik ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına yönelik teknik bakım veren şirketler; yer bakım hizmeti veren şirketler ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile yapılan sözleşmeler (gayrimenkul satış ve kiralama ve iş sözleşmeleri hariç)
2. Tebliğ kapsamında istisna olarak belirtilmeyen ve bedeli döviz veya dövize endeksli kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenen kıymetli evraklar döviz cinsinden olabilir mi?
Bakanlık Tebliği’nde bu yönde açık hüküm bulunduğu üzere; 13 Eylül 2018 tarihli ve 85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı kapsamında bedelinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün olmayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedeller döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenemez.
3. Kıymetli maden ve/veya emtiaya endeksli sözleşme yapılabilir mi?
Tebliğ’de; “Uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler (…) dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilir.” Şeklinde açık hüküm bulunmaktadır.
Dolayısıyla; bedeli döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenemeyecek olan sözleşmelerin örneğin altına endeksli olarak da belirlenemeyecektir.
4. 13.09.2018 tarihinden önce imzalanan sözleşmelerde ne olacak?
13 Eylül 2018 öncesinde akdedilmiş ve 06 Ekim 2018 tarihli Bakanlık Tebliği’nde istisna kapsamında tutulmuş olan sözleşmeler döviz cinsinden uygulanmaya devam edilebilecektir. Bu sözleşmelerin bedeli 13 Eylül 2018 tarihli karardan sonra taraflarca uzlaşılarak Türk Lirası cinsine çevrilmiş ise bu bedel geçerli olmaya devam edecek, ancak taraflar dilerlerse bedeli tekrar döviz endeksli olarak belirleyebileceklerdir.
13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilmiş olup Tebliğ uyarınca istisna kapsamında olmayan ve 13 Eylül 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı uyarınca bedelinin döviz endeksli olarak kararlaştırılmaması gereken sözleşmelerin bedellerinin taraflarca, Türk Lirası cinsinden yeniden belirlenmesi zorunludur.
İş makineleri dahil taşıt kiralama sözleşmeleri bakımından ise 13 Eylül 2018 tarihinden önce imzalanan sözleşmeler döviz üzerinden devam edebilecekken, 13 Eylül 2018 tarihinden sonraki sözleşmelerde bedel TL üzerinden belirlenmelidir.
5. Taraflar TL olarak yeniden belirlemede hangi kriterleri dikkate alacaklar?
Taraflar, sözleşme bedelinin Türk Lirası cinsine çevrilmesi hususunda bedeli belirlerken; sözleşmede döviz cinsinden belirlenen bedelin 2 Ocak 2018 tarihli T.C Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığı tespit edilecek ve bu bedel üzerinden, 2 Ocak 2018 tarihinden sözleşme bedelinin yeniden belirlendiği tarihe kadar her ay için tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranlarında artış yapılarak yeni sözleşme bedeli belirlenecektir. Burada önem arz eden husus; 2 Ocak 2018 kuru esas alınarak belirlenecek tutar üzerinden, sözleşme bedelinin yenileneceği tarihe kadar geçen her ay için TÜFE aylık değişim oranı ayrı ayrı uygulanarak nihai bedelin elde edilecek olmasıdır.
6. Konut ve Çatılı İş Yeri Kira Sözleşmeleri’nde Türk Lirası olarak yeniden belirleme nasıl olacak?
13 Eylül 2018 tarihinden önce imzalanan konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde yukarıda 5.maddede belirtilen şekilde Türk lirası üzerinden yeni bedel belirlenecek olup, söz konusu yeniden belirlenen bedel iki yıllık süre için geçerli oalcaktır. Bu şekilde belirlenen tutar üzerine mutabakata varılamaz ise, yeniden belirlemenin yapıldığı ilgili kira yılının sonunda, yeni kira yılı için TÜFE üzerinden, bu sefer bütün yıl geçerli olacak şekilde artış yapılarak yeni kira yılı bedeli belirlenecektir. İlgili bir yıllık süreden sonraki kira yılı için Türk lirası cinsinden kira bedeli üzerinde taraflar mutabakata varamaz ise, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla yeniden belirlenen tutar - yukarıda belirlenen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olacaktır.
6. Bedeli döviz cinsinden belirlenemeyecek olan sözleşmelerin gecikmiş borçları da Türk Lirası cinsinden mi belirlenmeli?
Bedeli döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün olmayan sözleşmeler kapsamında, Tebliğ’in yayım ve yürürlük tarihi olan 06 Ekim 2018 tarihinden önce muaccel olan (tahsil edilmiş ve/veya gecikmiş) borçlar yine döviz cinsinden ödenmelidir.
Zira Tebliğ açıkça; ilgili hükümlerin sözleşme bedeli döviz cinsinden belirlenemeyecek olan sözleşmeler kapsamında 06 Ekim 2018’den önce tahsili yapılmış ve/veya gecikmiş alacaklar için uygulanmayacağını belirtmektedir. Yani; bedeli döviz cinsinden belirlenmiş olup da 13 Ekim 2018 tarihli Karar ile Türk Lirasına çevrilmesi gerek sözleşmeler kapsamında 06 Ekim 2018 tarihi öncesinde borcu muaccel olmuş borçlular, borçları döviz cinsinden veya dövize karşılık gelen TL cinsinden ifa etmelidir.
7. Bedeli döviz endeksli belirlenmiş olan ve Karar kapsamında bu bedelin Türk Lirası cinsinden belirlenmesi gereken sözleşmeler için son tarih nedir?
06 Ekim 2018 tarihli Bakanlık Tebliği ile sözleşmelerin bedellerinin yenilenmesi için, 13 Eylül 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı’na ek ya da farklı olarak yeni bir süre düzenlenmemiştir. Dolayısıyla; bedeli döviz endeksli belirlenmiş olup da düzenlemeler kapsamında taraflarca Türk Lirası cinsine çevrilmesi gereken sözleşmeler için bu işlemin son tarihi 13 Ekim 2018’dir. Zira; 13 Eylül 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı ile taraflara Karar’da itibaren 30 günlük süre tanınmıştı.
Diğer Haberler
-
15.12.2025
İhbar Süresinde Gerçekleşen Ücret Artışından Çalışanın Yararlanması Mümkün Müdür?
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 17. Maddesindeki düzenleme uyarınca; belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Buna göre iş sözleşmeleri;
-
12.12.2025
Borca Batıklık ve Sermaye Kaybı Hesaplamasında Muafiyet Süresi Uzatıldı
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("TTK") 376'ncı maddesi, şirketlerde sermaye kaybı ve borca batıklı olma durumunu düzenlemekte olup bu durumlarda uyulacak usul ve esasları ise "6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ" ("TTK m. 376 Tebliği") ile detaylandırılmıştır.
-
8.12.2025
OFAC Nedir? Yatırımcılar İçin Stratejik Önemi Ve Uygulama Alanları
Dünya değiştikçe ve gün geçtikçe, daha da sık karşılaşmaya başladığımız terimlerden biri "OFAC". Küreselleşen dünyada uluslararası alanda yatırım yapmak isteyen kurumlar bir şekilde OFAC'a rastlıyor ya da OFAC ile temas ediyor. Zira, OFAC tarafından uygulanan bu yaptırımlar yalnızca ABD vatandaşları / menşeli şirketleri değil, ABD ile doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik - finansal temasta olan kişileri de ilgilendiriyor. Peki nedir bu OFAC?
-
4.12.2025
Ortaklara Borçlar Ve Adat Faturası
1. Adat Nedir? Uygulamada sıklıkla işletmelerin ortaklara borç vermesi işlemi ile karşılaşılmaktadır. İşletmenin ortaklardan alacaklı hale geldiği böyle bir durumda söz konusu alacak miktarına adat faizi hesaplanması ve fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Dolasıyla adat, işletme ile ortak/ilgililer arasında gerçekleşen borç-alacak ilişkilerinde işletme kaynaklarının kullanım süresine bağlı olarak faiz tahakkuku hesaplamak ve vergi kaybının telafi edilmesi amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Bu hesaplamalar, transfer fiyatlandırması kurallarına uyum, vergi matrahının doğru belirlenmesi ve KDV gibi yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından önem taşır.
-
28.11.2025
Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirim Süreci Ve Yaptırımları
1. Hamiline Yazılı Pay Senetlerin Basımı ve Bildirimi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("Kanun") 484. maddesi uyarınca anonim şirketlerde iki tür pay senedi bulunmaktadır: nama yazılı ve hamiline yazılı pay senetleri. Nama yazılı pay senetlerinde devir işlemi teslim ile gerçekleşirken, hamiline yazılı pay senetlerinin devri için Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirilmesi ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") uyarınca bazı şartlar getirilmiştir. Tebliğ kapsamında hamiline yazılı payların Merkezi Kayıt Kuruluşu ("MKK") kaydının tamamlanması, yönetim kurulu kararının alınması ve bu kararın ilgili sicil müdürlüğünde tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirilmesi gerekmektedir.
-
20.11.2025
Birleşme ve Devralma İşlemlerinde Niyet Mektubu Süreci
Birleşme ve devralma ("M&A") işlemleri, hem hukuki hem ticari açıdan çok aşamalı süreçlerdir. Bu süreçte, sözleşme aşamasına geçilmeden önce sözleşme tarafları, işlem iradelerini belirlemek, ticari beklentilerini paylaşmak ve hukuki çerçeveyi oluşturmak için bir hazırlık sürecine girerler. Bu hazırlık süreci, tarafların işlem yapısına ilişkin temel ilkeleri tartıştığı, müzakere stratejilerini belirlediği ve işlem risklerini değerlendirdiği ilk aşamayı oluşturur.
-
14.11.2025
Gerekçeli Karar Hakkının İhlaline Dair Yeni Aym Kararı Resmi Gazete'de Yayınlandı
1. GİRİŞ Gerekçe, yargı kararlarında meselenin, sonuçta gösterilen şekilde çözülmesinin nedenini ve niçinini gösteren kısımdır ve hüküm vermenin bir uzantısıdır.1 Gerekçenin içeriğinin tatmin edici ve tutarlı olması, hukukî dinlenilme hakkının ve adil yargılanma hakkının sağlanması açısından mühimdir. Gerekçeli karar, mahkemenin tarafsızlığını ortaya koymakla; gerçekten, dosya içeriğine, akla ve hukuka uygun düşen bir gerekçe sayesinde taraflar davayı hangi maddî ve hukukî sebeplerden ötürü kaybettiklerini veya kazandıklarını öğrenme ve tatmin olma şansına sahip olacaklardır.
-
7.11.2025
Kapsam Dışı Personel Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararı
22.09.2025 Tarihli Resmi Gazete 'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi Kararında;
-
24.10.2025
Asıl ve Alt İşverenin Arabuluculuğa Birlikte Katılma Zorunluluğu Anayasa Mahkemesi Kararı ile Kaldırıldı
Çalışma hayatında iş ilişkilerinin sona ermesi sonrasında işçinin işe iade talebiyle başvurabileceği arabuluculuk sürecine ilişkin önemli bir Anayasa Mahkemesi kararı yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinin (15) numaralı fıkrasında yer alan, "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hâllerde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması gerekir" hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğuna karar vermiştir. Söz konusu karar, 17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
-
23.10.2025
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanına Döviz Ve Para Hareketlerini Sınırlama Yetkisi Veren Kanun Hükmünü İptal Etti!
15 Ekim 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi ("Mahkeme")17 Haziran 2025 tarihli, E. 2024/193, K. 2025/136 sayılı kararıyla1 ("Karar") 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un ("Kanun") 1. maddesini ("Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım satımı ve kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin alım satımı, kıymetli madenlerin rafinajı ile tüm bu eşya ve kıymetlerin, ticari senetlerin ve tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk Parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir.") iptal etmiştir.
-
21.10.2025
Borçlu Dışındaki Kişiye Ait Malların Haczi ve Hukuki Hakların Korunmas
İcra takibi sürecinde borçlunun malvarlığına dahil olmayan üçüncü kişilere ait malların haczi, uygulamada sıkça karşılaşılan ve ciddi mağduriyetlere yol açan bir durumdur. Özellikle eşler arasında mal rejimi kaynaklı belirsizlikler ile birlikte mülkiyet ilişkileri, icra işlemlerinde mülkiyetin kime ait olduğunun doğru şekilde tespitini zorlaştırmaktadır. Bu kapsamda, borçlunun eşinin veya bir başka üçüncü kişinin malı üzerine haciz tatbik edilmesi halinde başvurulabilecek hukuki koruma yollarının en önemlisi istihkak iddiasıdır.
-
20.10.2025
Rekabet Hukuku Çerçevesinde Birleşme ve Devralmalar ve Bildirim Yükümlülüğü
Birleşme ve devralmalar (M&A), şirketlerin büyüme ve yeniden yapılanma stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. Şirketlerin gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte genişleme, pazar paylarını artırma yahut yeni pazarlara giriş yapma amacına hizmet eden bu işlemler, yalnızca ekonomik ve ticari sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda ilgili pazardaki rekabet dinamiklerini doğrudan etkileyebilme potansiyeli taşımaktadır. Bu sebeple, birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısını etkileyebilir. Bu özelliğinden dolayı, M&A işlemleri stratejik fırsatlar yaratırken, rekabet düzeninin sürdürülebilirliği açısından da düzenleyici otoritelerin titizlikle değerlendirdiği alanlardan biridir.
-
17.10.2025
OSB Uygulama Yönetmeliğinde Önemli Değişiklik: Katılımcılara Ek Süre İmkânı
17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'ne Geçici Madde 13 eklenmiştir. Bu yeni düzenleme, yapı ruhsatı veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış OSB katılımcılarına belirli şartlar altında ek süre tanınmasına olanak sağlamaktadır.
-
15.10.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulma Yükümlülüğünde Güncel Durum
1. GİRİŞ 20 Eylül 2025 tarihli ve 33023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ("Değişiklik Tebliği") ile, 14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ”e (“Tebliğ") önemli değişiklikler getirilmiştir.
-
25.9.2025
İşe İade Kararı Sonrası İşverenin Yapması Gereken Sgk İşlemleri
Kesinleşen işe iade kararını tebliğ alarak 10 iş günü içinde işe başlama iradesini işverene ileten işçiyi, İşveren işe başlatabileceği gibi işe başlatmayarak mahkeme kararında tespit edilen 4 aylık boşta geçen süre ücretinin yanı sıra işe başlatmama tazminatını da ödeyebilir. Görüldüğü üzere işverenin bu durumda iki seçimlik hakkı bulunmakla birlikte SGK nezdinde yapılacak işlemler her iki durumda da birbirinden farklıdır.