Kişisel Verileri Koruma Kurulu Tarafından VERBİS Kayıt Provası Gerçekleştirildi 27 Eylül 2018
26 Eylül 2018 tarihinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun (“Kurul”) katılımı ile Veri Sorumluları Sicili’nde (VERBİS) kayıt oluşturma ve VERBİS üzerinden bildirimde bulunmanın canlı olarak sunulduğu VERBİS kayıt provası gerçekleştirilmiştir*
Dernekler, vakıflar, noterler, avukatlar, serbest muhasebeci ve yeminli mali müşavirler, siyasi partiler, 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca faaliyet gösteren gümrük müşavirleri ve yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri, arabulucular ve yıllık çalışan sayısı 50’den az ve yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den az olan gerçek veya tüzel kişi veri sorumlularından ana faaliyet konusu özel nitelikli kişisel veri işleme olmayanlar hariç olmak üzere veri sorumlularının VERBİS’e kayıt olma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Buna göre;
· Yıllık çalışan sayısı 50’den çok veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den çok olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları için Veri Sorumluları Siciline kayıt yükümlülüğü başlangıç tarihi 1 Ekim 2018 olarak belirlenmiş ve VERBİS’e kayıt yaptırmaları için bu veri sorumlularına 30 Eylül 2019 tarihine kadar süre verilmiştir.
· Yurtdışında yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları için Veri Sorumluları Siciline kayıt yükümlülüğü başlangıç tarihi 1 Ekim 2018 olarak belirlenmiş ve VERBİS’e kayıt yaptırmaları için bu veri sorumlularına 30 Eylül 2019 tarihine kadar süre verilmiştir.
· Yıllık çalışan sayısı 50’den az ve yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den az olmakla birlikte ana faaliyet konusu özel nitelikli kişisel veri işleme olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları için Veri Sorumluları Siciline kayıt yükümlülüğü başlangıç tarihi 1 Ocak 2019 olarak belirlenmiş ve VERBİS’e kayıt yaptırmaları için bu veri sorumlularına 31 Mart 2020 tarihine kadar süre verilmiştir.
· Kamu kurum ve kuruluşu veri sorumluları için Veri Sorumluları Siciline kayıt yükümlülüğü başlangıç tarihi 1 Nisan 2019 olarak belirlenmiş ve VERBİS’e kayıt yaptırmaları için bu veri sorumlularına 30 Haziran 2020 tarihine kadar süre verilmiştir.
Bu yükümlülüğe aykırı hareket edenler hakkında ise 20.000.-TL’den 1.000.000.-TL’ye kadar idari para cezası uygulanacaktır.
1 Ekim 2018 tarihinden itibaren hayata geçecek VERBİS’te kayıt oluşturma ve VERBİS üzerinden bildirimde bulunma işlemlerine yönelik olarak aşağıda bir ön bilgilendirme yapmak isteriz.
1. Veri Sorumlusu Kaydı Kim Tarafından Nasıl Gerçekleştirilecektir?
Kurul’un internet sitesinin ana sayfasında yer alan “VERBİS” butonuna tıklayarak “Veri Sorumlusu Yönetici Girişi” bölümünden bir hesap oluşturabileceksiniz. Hesabınıza giriş için gerekli olan kullanıcı adı ve şifre kayıt sırasında belirteceğiniz e-mail adresine kullanıcı adınız ve şifreniz gönderilecektir.
Kullanıcı adınız ve şifreniz ile birlikte hesabınıza giriş yaptıktan sonra ise veri sorumlusu kaydı gerçekleştirilecektir. Veri sorumlusu yöneticisinin platformda çeşitli yetkileri olduğundan veri sorumlusu kaydının şirket imza yetkilisi veya veri sorumlusu gerçek kişi ise gerçek kişinin kendi bilgileri üzerinden açılmasını tavsiye ederiz.
Veri kaydı sırasında “yurtiçinde yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumlusu”, “yurtdışında yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumlusu” ve “kamu kurum ve kuruluşları” şeklindeki üç farklı veri sorumlusu tipinden size uygun olanını seçmeniz gerekmektedir. Veri sorumlusu portföyünün büyük bir kısmının yurtiçinde yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumlusu olması nedeniyle bundan sonraki bölümlerdeki adımlar bu veri sorumluları çerçevesinde anlatılacaktır.
İkinci adımda ise veri sorumlusunun vergi kimlik numarası/T.C. kimlik numarası ve bağlı olduğu vergi dairesi seçilerek veri sorumlusunun adı/unvanı otomatik olarak sistemden getirilecektir. Veri sorumlusunun e-posta adresi ve sabit veya GSM telefon numarası eklenecektir. E-posta adresi hesap bilgilerine erişim dahil olmak üzere hesapla ilgili tüm işlemler için kullanılacağından her zaman ulaşılabilen kurumsal bir e-posta adresi olmasını tavsiye ederiz. Adres numarası ise İçişleri Bakanlığı’nın sisteminden tespit edilerek eklenecektir.
KEP adresi eklenmesi zorunlu değildir, ancak veri sorumlusu kaydının tamamlanmasından sonra sistem tarafından “bildirim formu” otomatik olarak oluşturulacaktır. KEP adresi olan veri sorumluları bu formu KEP adresleri ile başvuru numarasını “konu” kısmına yazarak Kurul’a iletebilecekken KEP adresi olmayan sorumlular formun çıktısını ıslak imzalı olarak kargo veya PTT aracılığı ile Kurul’a ibraz etmek zorundadır.
2. İrtibat Kişisi Nasıl Atanacaktır?
Veri sorumlusu kaydının oluşturulması üzerine veri sorumlusu yöneticisi hesabı üzerinden irtibat kişisi belirleyebilecektir. İrtibat kişisi kişinin T.C. kimlik numarası ile birlikte MERSİS üzerinden otomatik olarak eklenebilecektir. İrtibat kişisi, veri sorumlusu adına veri girişlerini sisteme girecek kişi olacağından veri sorumlusu nezdinde işlenen verileri bilebilecek bir kişi olmasını tavsiye ederiz. Veri sorumlusu yöneticisi ile irtibat kişisi aynı kişi olabilecektir.
İrtibat kişisi sistem üzerinden her zaman değiştirilebilecektir.
3. İrtibat Kişisi Hesabına Nasıl Giriş Yapacaktır?
Kurul’un internet sitesinin ana sayfasında yer alan “VERBİS” butonuna tıklayarak “Veri Sorumlusu İrtibat Kişisi Girişi” bölümünden e-devlet şifresi aracılığıyla giriş yapabilecektir.
İrtibat kişisi daha sonrasında adres numarası, e-posta ve telefon bilgilerini profiline ekleyebilecektir. Bu bilgilerin profile eklenmesi zorunlu olup aksi takdirde veri girişi yapılamayacaktır.
4. Veri Bildirimi Nasıl Gerçekleştirilecektir?
Veri bildirimleri irtibat kişisi tarafından profiline giriş yapmak suretiyle sağ üst kısımda yer alan “Bildirim Yap” butonu aracılığıyla gerçekleştirilecektir. Açılan sayfada, irtibat kişisinin kendisini atamış olduğu veri sorumluları listesi yer alacaktır, bu sayfada hangi veri sorumlusu adına bildirim yapılacaksa o veri sorumlusu seçilmelidir. Grup şirketlerinde, her bir şirket bağımsız tüzel kişi olduğundan her bir ayrı şirket için irtibat kişisi atanmalı ve bildirim yapılmalıdır.
Üst başlıklardan oluşmak üzere toplam 25 veri kategorisi yer almaktadır, veri sorumlusu nezdinde işlenen veri kategorileri seçilmelidir. Üst başlık içinde yer alan verilerden sadece bir tanesi bile işleniyor olsa dahi ilgili veri kategorisi seçilmelidir. Örneğin; “kimlik verileri” üst başlığı altında sadece “ad ve soyadı” verisi işlenip diğer veriler işlenmese dahi ilgili kategori seçilmelidir.
Sonraki adımda, kişisel verilerin işleme amaçları her bir veri kategorisi altında özel olarak seçilecektir.
Üçüncü adıma, verilerin saklama süreleri seçilmelidir. Üst başlık altında yer alan verilerin farklı saklama süreleri mevcut ise bunlardan en uzun olanı bildirilmelidir. Bu bölümde el ile süre girilmesi de mümkündür, buna karşın “süresiz” gibi belirsiz zaman dilimlerine yer verilmemesini tavsiye ederiz.
Dördüncü adımda, verilerin aktarıldığı üçüncü kişiler seçilecektir. Bu bölümde de seçimler kişi grupları şeklinde gerçekleştirilecektir. Örneğin; tedarikçiler, grup şirketleri vb.
Beşinci adımda, yabancı ülkelere veri aktarımı söz konusu ise hangi veri gruplarının yurtdışına aktarıldığı işaretlenecektir.
Son adımda ise veri korumaya yönelik alınan idari ve teknik tedbirler seçilecektir. Bu adımların tamamlanması üzerine veri bildirimi tamamlanmış olacaktır.
Her bir bildirim adımı için olumlu ve olumsuz olmak üzere iki bildirim şekli bulunmaktadır, bunlardan birisi mutlaka seçilmelidir. Örneğin; yabancı ülkelere aktarım aşamasında işlediğiniz hiçbir veri yurtdışına aktarılmamakta ise hiçbir verinin yurtdışına aktarılmadığı şeklinde seçim yapılmalıdır.
Bildirimler her zaman güncellenebilecek olup kamuya açık olacaktır. Buna karşın bu bildirimler, veri envanteri niteliğinde olmayıp veri envanteri Kurul tarafından talep edildiği takdirde ibraz edilecek ve kamuya açıklanmayacaktır.
* Söz konusu etkinlik İbn-i Haldun Üniversitesi ve RSK Veri Güvenliği ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiştir.
Diğer Haberler
-
15.12.2025
İhbar Süresinde Gerçekleşen Ücret Artışından Çalışanın Yararlanması Mümkün Müdür?
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 17. Maddesindeki düzenleme uyarınca; belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Buna göre iş sözleşmeleri;
-
12.12.2025
Borca Batıklık ve Sermaye Kaybı Hesaplamasında Muafiyet Süresi Uzatıldı
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("TTK") 376'ncı maddesi, şirketlerde sermaye kaybı ve borca batıklı olma durumunu düzenlemekte olup bu durumlarda uyulacak usul ve esasları ise "6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ" ("TTK m. 376 Tebliği") ile detaylandırılmıştır.
-
8.12.2025
OFAC Nedir? Yatırımcılar İçin Stratejik Önemi Ve Uygulama Alanları
Dünya değiştikçe ve gün geçtikçe, daha da sık karşılaşmaya başladığımız terimlerden biri "OFAC". Küreselleşen dünyada uluslararası alanda yatırım yapmak isteyen kurumlar bir şekilde OFAC'a rastlıyor ya da OFAC ile temas ediyor. Zira, OFAC tarafından uygulanan bu yaptırımlar yalnızca ABD vatandaşları / menşeli şirketleri değil, ABD ile doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik - finansal temasta olan kişileri de ilgilendiriyor. Peki nedir bu OFAC?
-
4.12.2025
Ortaklara Borçlar Ve Adat Faturası
1. Adat Nedir? Uygulamada sıklıkla işletmelerin ortaklara borç vermesi işlemi ile karşılaşılmaktadır. İşletmenin ortaklardan alacaklı hale geldiği böyle bir durumda söz konusu alacak miktarına adat faizi hesaplanması ve fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Dolasıyla adat, işletme ile ortak/ilgililer arasında gerçekleşen borç-alacak ilişkilerinde işletme kaynaklarının kullanım süresine bağlı olarak faiz tahakkuku hesaplamak ve vergi kaybının telafi edilmesi amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Bu hesaplamalar, transfer fiyatlandırması kurallarına uyum, vergi matrahının doğru belirlenmesi ve KDV gibi yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından önem taşır.
-
28.11.2025
Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirim Süreci Ve Yaptırımları
1. Hamiline Yazılı Pay Senetlerin Basımı ve Bildirimi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("Kanun") 484. maddesi uyarınca anonim şirketlerde iki tür pay senedi bulunmaktadır: nama yazılı ve hamiline yazılı pay senetleri. Nama yazılı pay senetlerinde devir işlemi teslim ile gerçekleşirken, hamiline yazılı pay senetlerinin devri için Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirilmesi ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") uyarınca bazı şartlar getirilmiştir. Tebliğ kapsamında hamiline yazılı payların Merkezi Kayıt Kuruluşu ("MKK") kaydının tamamlanması, yönetim kurulu kararının alınması ve bu kararın ilgili sicil müdürlüğünde tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirilmesi gerekmektedir.
-
20.11.2025
Birleşme ve Devralma İşlemlerinde Niyet Mektubu Süreci
Birleşme ve devralma ("M&A") işlemleri, hem hukuki hem ticari açıdan çok aşamalı süreçlerdir. Bu süreçte, sözleşme aşamasına geçilmeden önce sözleşme tarafları, işlem iradelerini belirlemek, ticari beklentilerini paylaşmak ve hukuki çerçeveyi oluşturmak için bir hazırlık sürecine girerler. Bu hazırlık süreci, tarafların işlem yapısına ilişkin temel ilkeleri tartıştığı, müzakere stratejilerini belirlediği ve işlem risklerini değerlendirdiği ilk aşamayı oluşturur.
-
14.11.2025
Gerekçeli Karar Hakkının İhlaline Dair Yeni Aym Kararı Resmi Gazete'de Yayınlandı
1. GİRİŞ Gerekçe, yargı kararlarında meselenin, sonuçta gösterilen şekilde çözülmesinin nedenini ve niçinini gösteren kısımdır ve hüküm vermenin bir uzantısıdır.1 Gerekçenin içeriğinin tatmin edici ve tutarlı olması, hukukî dinlenilme hakkının ve adil yargılanma hakkının sağlanması açısından mühimdir. Gerekçeli karar, mahkemenin tarafsızlığını ortaya koymakla; gerçekten, dosya içeriğine, akla ve hukuka uygun düşen bir gerekçe sayesinde taraflar davayı hangi maddî ve hukukî sebeplerden ötürü kaybettiklerini veya kazandıklarını öğrenme ve tatmin olma şansına sahip olacaklardır.
-
7.11.2025
Kapsam Dışı Personel Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararı
22.09.2025 Tarihli Resmi Gazete 'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi Kararında;
-
24.10.2025
Asıl ve Alt İşverenin Arabuluculuğa Birlikte Katılma Zorunluluğu Anayasa Mahkemesi Kararı ile Kaldırıldı
Çalışma hayatında iş ilişkilerinin sona ermesi sonrasında işçinin işe iade talebiyle başvurabileceği arabuluculuk sürecine ilişkin önemli bir Anayasa Mahkemesi kararı yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinin (15) numaralı fıkrasında yer alan, "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hâllerde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması gerekir" hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğuna karar vermiştir. Söz konusu karar, 17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
-
23.10.2025
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanına Döviz Ve Para Hareketlerini Sınırlama Yetkisi Veren Kanun Hükmünü İptal Etti!
15 Ekim 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi ("Mahkeme")17 Haziran 2025 tarihli, E. 2024/193, K. 2025/136 sayılı kararıyla1 ("Karar") 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un ("Kanun") 1. maddesini ("Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım satımı ve kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin alım satımı, kıymetli madenlerin rafinajı ile tüm bu eşya ve kıymetlerin, ticari senetlerin ve tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk Parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir.") iptal etmiştir.
-
21.10.2025
Borçlu Dışındaki Kişiye Ait Malların Haczi ve Hukuki Hakların Korunmas
İcra takibi sürecinde borçlunun malvarlığına dahil olmayan üçüncü kişilere ait malların haczi, uygulamada sıkça karşılaşılan ve ciddi mağduriyetlere yol açan bir durumdur. Özellikle eşler arasında mal rejimi kaynaklı belirsizlikler ile birlikte mülkiyet ilişkileri, icra işlemlerinde mülkiyetin kime ait olduğunun doğru şekilde tespitini zorlaştırmaktadır. Bu kapsamda, borçlunun eşinin veya bir başka üçüncü kişinin malı üzerine haciz tatbik edilmesi halinde başvurulabilecek hukuki koruma yollarının en önemlisi istihkak iddiasıdır.
-
20.10.2025
Rekabet Hukuku Çerçevesinde Birleşme ve Devralmalar ve Bildirim Yükümlülüğü
Birleşme ve devralmalar (M&A), şirketlerin büyüme ve yeniden yapılanma stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. Şirketlerin gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte genişleme, pazar paylarını artırma yahut yeni pazarlara giriş yapma amacına hizmet eden bu işlemler, yalnızca ekonomik ve ticari sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda ilgili pazardaki rekabet dinamiklerini doğrudan etkileyebilme potansiyeli taşımaktadır. Bu sebeple, birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısını etkileyebilir. Bu özelliğinden dolayı, M&A işlemleri stratejik fırsatlar yaratırken, rekabet düzeninin sürdürülebilirliği açısından da düzenleyici otoritelerin titizlikle değerlendirdiği alanlardan biridir.
-
17.10.2025
OSB Uygulama Yönetmeliğinde Önemli Değişiklik: Katılımcılara Ek Süre İmkânı
17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'ne Geçici Madde 13 eklenmiştir. Bu yeni düzenleme, yapı ruhsatı veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış OSB katılımcılarına belirli şartlar altında ek süre tanınmasına olanak sağlamaktadır.
-
15.10.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulma Yükümlülüğünde Güncel Durum
1. GİRİŞ 20 Eylül 2025 tarihli ve 33023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ("Değişiklik Tebliği") ile, 14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ”e (“Tebliğ") önemli değişiklikler getirilmiştir.
-
25.9.2025
İşe İade Kararı Sonrası İşverenin Yapması Gereken Sgk İşlemleri
Kesinleşen işe iade kararını tebliğ alarak 10 iş günü içinde işe başlama iradesini işverene ileten işçiyi, İşveren işe başlatabileceği gibi işe başlatmayarak mahkeme kararında tespit edilen 4 aylık boşta geçen süre ücretinin yanı sıra işe başlatmama tazminatını da ödeyebilir. Görüldüğü üzere işverenin bu durumda iki seçimlik hakkı bulunmakla birlikte SGK nezdinde yapılacak işlemler her iki durumda da birbirinden farklıdır.