Rusya yaptırımları hukuken ne ifade ediyor? 24 Şubat 2022
Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan krizin ticari hayata olası etkileri bakımından uluslararası camiada ülkelerin işbu krize yönelik yaptığı açıklamalar önem arz etmektedir. Bu anlamda, Almanya ilk adım olarak Kuzey Akım 2 gaz hattının onay sürecini dondurmuş, ABD ise Luhansk ve Donetsk ile ticareti yasaklamıştır. Öte yandan, İngiltere beş Rus bankasının ve üç Rus milyarderin ülkedeki varlıklarını dondurmuş olup Japonya geleceğe yönelik birtakım yaptırım sinyalleri vermiştir. Son olarak Kanada ise ekonomik yaptırımların ilk aşamasında Kanadalıların Donetsk ve Luhansk ile finansal anlaşmalardan men edildiğini açıklamıştır.
|
Bültenimizin ana konusunu oluşturan ABD Başkanlık Emrinden bahsetmeden önce, bu çalışmanın 23.02.2022 tarihinde gerçekleşen gelişmeler doğrultusunda hazırlandığını belirtmek isteriz. Bölgede durumun bir hayli belirsiz ve gergin olması nedeniyle bu çalışma, 24.02.2022 tarihi itibariyle Rusya’nın sabah saatlerinde Ukrayna’da ilerlemeye başlaması nedeniyle alınabilecek yeni yaptırım kararlarını kapsamayacaktır. |
|
Başkanlık Emri 14024 İle Öngörülen ABD Yaptırımları |
|
Amerikan Başkanı Joe Biden’ın imzası ile yürürlüğe giren Başkanlık Emri, Rusya’da faaliyet gösteren belli başlı finans kuruluşlarını, kuruluşların iştiraklerini ve bu organizasyonların kritik konumlarında görev alan şahısları hedef almaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, bu yaptırım paketinde öngörülen yasaklar İran örneği ile bir hayli farklılık göstermektedir. |
|
ABD’nin önceki yaptırım uygulamaları incelendiğinde birçok enstrümanın çeşitli dönemlerde yaptırım aracı olarak kullanıldığı görülmektedir. Başkan Biden yaptığı açıklamalar ile finans kuruluşlarına sert yaptırımlar öngördü. Bu yaptırımlar, Rusya'yı ekonomisini büyütmek için ihtiyaç duyduğu finansmana erişimden mahrum bırakarak ülkenin borçlanma maliyetini yükseltebilir ve Rublenin değeri daha da düşebilir. |
|
Öncelikle yaptırımları iki aşamada incelemek makul olacaktır. Yaptırımların ilk başlığı, Luhansk ve Donetsk Bölgelerinde kurulan, sözde “özerk” Rus yanlısı oluşumlarla yapılan ticarete ilişkindir. ABD, bütün vatandaşlarına bu bölgelerle herhangi bir ürün veya ham maddeye ilişkin ticareti yasaklamış durumdadır. İkinci aşamada ise Başkanlık Emri ile duyurulmuş kurum ve kuruluşlarla ticari ilişkinin sona erdirilmesi söz konusudur. |
|
Bu yaklaşımın İran’a uygulanan ambargolardan farkı ise yaptırımların üzerinde uygulanacağı kişiler bakımındandır. Zira İran’a uygulanan ambargoda, ABD vatandaşı olmayan 3. kişilerin de ülkeyle ambargo kapsamında kalan hususlarda ticaretine ciddi engeller konulmuş durumdaydı. Bu yasaklamanın 3. kişilere uygulanması doğal olarak kendi vatandaşlarına yaptığı uygulama ile aynı değildi. Yaptırımlar kendi vatandaşlarına olanlar (Birincil yaptırımlar) ve yabancı ülke vatandaşlarını kapsayan yaptırımlar (İkincil Yaptırımlar) olmak üzere farklılık göstermekteydi. Bu yaptırımlar çerçevesinde kimlerle (gerçek ve tüzel) ticaretin yasak olduğu konusu, Hazine Bakanlığı’nın yayınladığı SDN (Özel Olarak Belirlenmiş Vatandaşlar) listesi vasıtası ile belirlenmektedir. İran örneği kadar kapsamlı bir liste olmasa da içinde 445 gerçek ve tüzel kişiyi barındıran bu liste Rusya ile ticaret yapılmadan önce kontrol edilmesinde fayda olan bir listedir. |
|
Birincil Yaptırımlar: ABD’li gerçek ve tüzel kişileri (yeşil kart sahipleri dâhil), ABD’nin yurtdışında yatırımı olan şirketlerdeki çoğunluk hissesinin ABD’lilerde olduğu şirketleri bağlar. Yaptırımların ihlali halinde hapis cezasına kadar varan işlemler olabilir. |
|
İkincil Yaptırımlar: Türk gerçek ve tüzel kişileri de dâhil olmak üzere diğer ülke vatandaşlarını bağlar. ABD’nin yaptırımları ihlal ettiğini belirlediği gerçek ve tüzel kişilere yönelik uygulanabilir. Eğer SWIFT sisteminde dolar kullanımı, şirketin ABD sistemlerini kullanarak (internet sitesinin domain ve hostingi bile olabilir) bu işlemleri yapması durumunda birincil yaptırımlara tabi kılınır. Bu da demektir ki, yaptırım ihlali nedeniyle ABD üzerinden geçen para transferlerinize el konulabilir veya işlemi yapmaktan ABD’li finansal kuruluş imtina eder veya parayı göndericiye iade eder. |
|
Sonuç olarak Rusya’ya uygulanacak olan yaptırımlarda, İran uygulaması benzeri yabancı ülke vatandaşlarını kapsayan bir ambargo öngörülmemektedir. |
|
Özetle ABD’de çıkarılan Başkanlık Emri ile Rusya savunma sanayinde ve ülke altyapısının geliştirilmesinde önemli rol alan, devlet ile güçlü organik bağlara sahip finansal kuruluşlar hedef alınmıştır. Rusya’nın ekonomik ve endüstriyel altyapısının geliştirilmesinde çok büyük bir paya sahip devlet bankası olan Vnesheconombank (VEB), onun yöneticileri ve iştirakleri OFAC (Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi) tarafından yasaklılar listelerine alınmış olup bu kapsamda ilgili kuruluşların ve kişilerin ABD’de sahip oldukları mal varlıklarına el koyulmuştur. |
|
Ayrıca aynı şekilde devlet bankası olan ve Rus savunma sanayinin finansmanında büyük pay sahibi Promsvyazbank (PSB), onun iştirakleri ve yöneticileri de yasak kapsamındadır. Bu kapsamda ABD vatandaşları ve ABD ilintili tüzel kişiler bu kuruluşlarla iletişimini tamamen bitirecek ve yasak kapsamında kalan gerçek kişilerin de ülkeye girişini yasaklayacaktır. |
|
SONUÇ OLARAK, Rusya-Ukrayna arasında yaşanan krizin henüz ticaret özelinde 3. Ülke vatandaşlarına etki eden, icra edilebilir bir etkisi söz konusu değildir. Bunun nedeni ise, ABD ve diğer Avrupa ülkeleri idari ve hukuki anlamda tüm dünya vatandaşlarına sirayet etme ihtimali olan bir ambargo öngörmemiştir. Sadece belli başlı finansal kuruluşları ve bunların yöneticilerini hedef alan yaptırımlar, pratik olarak Rusya’ya ihracat yapan şahısları etkilememektedir. Başkanlık Emri ile belirlenen bölgeyle ve belirlenen kurumlarla ticari ilişki kurulmaması halinde bir yükümlülük oluşmayacaktır. Ancak Rusya’nın saldırgan tavrına devam etmesi durumunda, Rusya’yı potansiyel bir dizi yaptırımın beklediği açıktır. 2012 yılında İran’a uygulanan SWIFT sisteminden çıkartılma durumu, her ne kadar ABD ve Almanya gibi ülkeleri de etkileyecek olsa da, Rusya’nın ilerleyişinin sürmesi durumunda uygulanma ihtimali olan ve göz önünde bulundurulması gereken bir ihtimaldir. Bu durumda, İran örneğinde de olduğu gibi, yapılacak ilave yaptırımlar hem Rusya’yı hem de Rusya ile ticari ilişkilere sahip gerçek ve tüzel kişileri olumsuz etkileyecektir. |
Diğer Haberler
-
15.12.2025
İhbar Süresinde Gerçekleşen Ücret Artışından Çalışanın Yararlanması Mümkün Müdür?
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 17. Maddesindeki düzenleme uyarınca; belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Buna göre iş sözleşmeleri;
-
12.12.2025
Borca Batıklık ve Sermaye Kaybı Hesaplamasında Muafiyet Süresi Uzatıldı
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("TTK") 376'ncı maddesi, şirketlerde sermaye kaybı ve borca batıklı olma durumunu düzenlemekte olup bu durumlarda uyulacak usul ve esasları ise "6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ" ("TTK m. 376 Tebliği") ile detaylandırılmıştır.
-
8.12.2025
OFAC Nedir? Yatırımcılar İçin Stratejik Önemi Ve Uygulama Alanları
Dünya değiştikçe ve gün geçtikçe, daha da sık karşılaşmaya başladığımız terimlerden biri "OFAC". Küreselleşen dünyada uluslararası alanda yatırım yapmak isteyen kurumlar bir şekilde OFAC'a rastlıyor ya da OFAC ile temas ediyor. Zira, OFAC tarafından uygulanan bu yaptırımlar yalnızca ABD vatandaşları / menşeli şirketleri değil, ABD ile doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik - finansal temasta olan kişileri de ilgilendiriyor. Peki nedir bu OFAC?
-
4.12.2025
Ortaklara Borçlar Ve Adat Faturası
1. Adat Nedir? Uygulamada sıklıkla işletmelerin ortaklara borç vermesi işlemi ile karşılaşılmaktadır. İşletmenin ortaklardan alacaklı hale geldiği böyle bir durumda söz konusu alacak miktarına adat faizi hesaplanması ve fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Dolasıyla adat, işletme ile ortak/ilgililer arasında gerçekleşen borç-alacak ilişkilerinde işletme kaynaklarının kullanım süresine bağlı olarak faiz tahakkuku hesaplamak ve vergi kaybının telafi edilmesi amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Bu hesaplamalar, transfer fiyatlandırması kurallarına uyum, vergi matrahının doğru belirlenmesi ve KDV gibi yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından önem taşır.
-
28.11.2025
Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirim Süreci Ve Yaptırımları
1. Hamiline Yazılı Pay Senetlerin Basımı ve Bildirimi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("Kanun") 484. maddesi uyarınca anonim şirketlerde iki tür pay senedi bulunmaktadır: nama yazılı ve hamiline yazılı pay senetleri. Nama yazılı pay senetlerinde devir işlemi teslim ile gerçekleşirken, hamiline yazılı pay senetlerinin devri için Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirilmesi ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") uyarınca bazı şartlar getirilmiştir. Tebliğ kapsamında hamiline yazılı payların Merkezi Kayıt Kuruluşu ("MKK") kaydının tamamlanması, yönetim kurulu kararının alınması ve bu kararın ilgili sicil müdürlüğünde tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirilmesi gerekmektedir.
-
20.11.2025
Birleşme ve Devralma İşlemlerinde Niyet Mektubu Süreci
Birleşme ve devralma ("M&A") işlemleri, hem hukuki hem ticari açıdan çok aşamalı süreçlerdir. Bu süreçte, sözleşme aşamasına geçilmeden önce sözleşme tarafları, işlem iradelerini belirlemek, ticari beklentilerini paylaşmak ve hukuki çerçeveyi oluşturmak için bir hazırlık sürecine girerler. Bu hazırlık süreci, tarafların işlem yapısına ilişkin temel ilkeleri tartıştığı, müzakere stratejilerini belirlediği ve işlem risklerini değerlendirdiği ilk aşamayı oluşturur.
-
14.11.2025
Gerekçeli Karar Hakkının İhlaline Dair Yeni Aym Kararı Resmi Gazete'de Yayınlandı
1. GİRİŞ Gerekçe, yargı kararlarında meselenin, sonuçta gösterilen şekilde çözülmesinin nedenini ve niçinini gösteren kısımdır ve hüküm vermenin bir uzantısıdır.1 Gerekçenin içeriğinin tatmin edici ve tutarlı olması, hukukî dinlenilme hakkının ve adil yargılanma hakkının sağlanması açısından mühimdir. Gerekçeli karar, mahkemenin tarafsızlığını ortaya koymakla; gerçekten, dosya içeriğine, akla ve hukuka uygun düşen bir gerekçe sayesinde taraflar davayı hangi maddî ve hukukî sebeplerden ötürü kaybettiklerini veya kazandıklarını öğrenme ve tatmin olma şansına sahip olacaklardır.
-
7.11.2025
Kapsam Dışı Personel Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararı
22.09.2025 Tarihli Resmi Gazete 'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi Kararında;
-
24.10.2025
Asıl ve Alt İşverenin Arabuluculuğa Birlikte Katılma Zorunluluğu Anayasa Mahkemesi Kararı ile Kaldırıldı
Çalışma hayatında iş ilişkilerinin sona ermesi sonrasında işçinin işe iade talebiyle başvurabileceği arabuluculuk sürecine ilişkin önemli bir Anayasa Mahkemesi kararı yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinin (15) numaralı fıkrasında yer alan, "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hâllerde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması gerekir" hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğuna karar vermiştir. Söz konusu karar, 17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
-
23.10.2025
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanına Döviz Ve Para Hareketlerini Sınırlama Yetkisi Veren Kanun Hükmünü İptal Etti!
15 Ekim 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi ("Mahkeme")17 Haziran 2025 tarihli, E. 2024/193, K. 2025/136 sayılı kararıyla1 ("Karar") 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un ("Kanun") 1. maddesini ("Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım satımı ve kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin alım satımı, kıymetli madenlerin rafinajı ile tüm bu eşya ve kıymetlerin, ticari senetlerin ve tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk Parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir.") iptal etmiştir.
-
21.10.2025
Borçlu Dışındaki Kişiye Ait Malların Haczi ve Hukuki Hakların Korunmas
İcra takibi sürecinde borçlunun malvarlığına dahil olmayan üçüncü kişilere ait malların haczi, uygulamada sıkça karşılaşılan ve ciddi mağduriyetlere yol açan bir durumdur. Özellikle eşler arasında mal rejimi kaynaklı belirsizlikler ile birlikte mülkiyet ilişkileri, icra işlemlerinde mülkiyetin kime ait olduğunun doğru şekilde tespitini zorlaştırmaktadır. Bu kapsamda, borçlunun eşinin veya bir başka üçüncü kişinin malı üzerine haciz tatbik edilmesi halinde başvurulabilecek hukuki koruma yollarının en önemlisi istihkak iddiasıdır.
-
20.10.2025
Rekabet Hukuku Çerçevesinde Birleşme ve Devralmalar ve Bildirim Yükümlülüğü
Birleşme ve devralmalar (M&A), şirketlerin büyüme ve yeniden yapılanma stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. Şirketlerin gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte genişleme, pazar paylarını artırma yahut yeni pazarlara giriş yapma amacına hizmet eden bu işlemler, yalnızca ekonomik ve ticari sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda ilgili pazardaki rekabet dinamiklerini doğrudan etkileyebilme potansiyeli taşımaktadır. Bu sebeple, birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısını etkileyebilir. Bu özelliğinden dolayı, M&A işlemleri stratejik fırsatlar yaratırken, rekabet düzeninin sürdürülebilirliği açısından da düzenleyici otoritelerin titizlikle değerlendirdiği alanlardan biridir.
-
17.10.2025
OSB Uygulama Yönetmeliğinde Önemli Değişiklik: Katılımcılara Ek Süre İmkânı
17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'ne Geçici Madde 13 eklenmiştir. Bu yeni düzenleme, yapı ruhsatı veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış OSB katılımcılarına belirli şartlar altında ek süre tanınmasına olanak sağlamaktadır.
-
15.10.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulma Yükümlülüğünde Güncel Durum
1. GİRİŞ 20 Eylül 2025 tarihli ve 33023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ("Değişiklik Tebliği") ile, 14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ”e (“Tebliğ") önemli değişiklikler getirilmiştir.
-
25.9.2025
İşe İade Kararı Sonrası İşverenin Yapması Gereken Sgk İşlemleri
Kesinleşen işe iade kararını tebliğ alarak 10 iş günü içinde işe başlama iradesini işverene ileten işçiyi, İşveren işe başlatabileceği gibi işe başlatmayarak mahkeme kararında tespit edilen 4 aylık boşta geçen süre ücretinin yanı sıra işe başlatmama tazminatını da ödeyebilir. Görüldüğü üzere işverenin bu durumda iki seçimlik hakkı bulunmakla birlikte SGK nezdinde yapılacak işlemler her iki durumda da birbirinden farklıdır.