Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemine Otomatik Katılımda Yeni Dönem 07 Ocak 2019
1 Ocak 2019 Tarihinde Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemine Dahil Olan Çalışanlar İçin Hatırlatmak İsteriz.

Bilindiği üzere 25 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete ‘de yayımlanan 6740 sayılı "Bireysel Emeklilik Tasarruf Ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile Bireysel Emeklilik Sistemine otomatik katılım yeniden düzenlendi. Yeni düzenleme ile bireysel emeklilik sistemi, 5510 Sayılı Yasa mad.4/1-a (SGK) ve 4/1-c (Emekli Sandığı) kapsamındaki sigortalılardan 45 yaşını doldurmamış olanlar için zorunluluk olarak kabul edildi. Yapılan düzenlemeler dahilinde;
· 1 Ocak 2017 itibariyle: 1000 ve üzeri çalışanı olan işletmeler,
· 1 Nisan 2017 itibariyle: 249-1000 çalışanı olan işletmeler ve merkezi bütçeli kamu kurumları,
· 1 Temmuz 2017 itibariyle: 100-249 çalışanı olan şirketler,
· 1 Ocak 2018 itibariyle: 50-100 arası çalışanı olan işletmeler ve tüm yerel yönetimler,
· 1 Temmuz 2018 itibariyle: 10-50 çalışanı olan işletmeler,
Bireysel Emeklilik Sistemine otomatik katılım zorunluluğu kapsamına girdi. Şimdi sıra işyerinde çalışan sayısı 5(dahil) ila 9(dahil) arasında olan işverene bağlı olarak çalışanlarda.
**** İşyerinde çalışan sayısı 5 ve üzerinde olup 10’dan az olan işletmelerde işverene bağlı olarak çalışanlar için bireysel emeklilik sistemine otomatik katılım zorunluluğu 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Dolayısıyla bu işverenlerin gerekli hazırlıkları tamamlamaları, önce Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen sigorta şirketleri ile görüşerek emeklilik sözleşmesi yapmaları, ardından 45 yaş altında olup yasaya göre zorunlu otomatik katılım kapsamında olan çalışanlara emeklilik planlarını sunmaları gerekmektedir.
1) Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemine “Girmek İstememek” Mümkün Müdür?
Kapsam dahilinde olan işyerlerinde çalışanlar için işveren, “bireysel emeklilik sözleşmesi” yapmak ve sistemi başlatmak zorundadır. Yani, başlangıç için 45 yaşın altındaki çalışanlar için sisteme giriş yapılmaması söz konusu olmayacak. Ancak çalışan isterse iki ay içerisinde cayma hakkını kullanarak sistemden çıkabilir. Yani, kapsam dahilinde olanlar için sisteme otomatik katılım zorunlu fakat devam edip etmemek isteğe bağlıdır.
2) Cayma Hakkı Ne Zaman ve Nasıl Kullanılabilir?
Belirlenen emeklilik planına göre, işveren tarafından çalışanın ücretinden kesilerek emeklilik şirketine aktarılan ilk katkı payının, emeklilik şirketi tarafından çalışan adına açılacak “Otomatik Katılım Hesabına” aktarılması ile sistem bu çalışan için uygulamaya alınmış olacaktır. Bu tarihi takip eden ilk iş günü, emeklilik şirketi ilgili çalışana, Otomatik Katılım Hesabı hakkında (posta yoluyla veya güvenli elektronik iletişim araçlarıyla) bildirim yapacaktır. Çalışan, BES Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 22/e maddesi gereğince bu bildirimi müteakip iki ay içinde cayma hakkını kullanabilecektir.
3) Cayma Hakkını Kullanan Çalışanlar Zorunlu Emeklilik Planına Tekrar Dahil Edilecek Mi?
27/12/2018 tarihinde 30638 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan “Çalışanların İşverenleri Aracılığıyla Otomatik Olarak Emeklilik Planına Dahil Edilmesine İlişkin Esasları Belirleyen Yönetmelik” ile yapılan değişikliğe göre; Daha önce Zorunlu Bireysel Emeklilik Sisteminin kapsamına girip de cayma hakkını kullanan ya da bir şekilde bu sistemden ayrılan çalışanlar,
· Bakanlığın belirleyeceği esaslar dahilinde,
· 3(üç) yıl içinde
bir defaya mahsus olmak üzere zorunlu emeklilik planına otomatik olarak tekrar dahil edilecekler (Bakanlık bu süreyi 1 yıla kadar azaltmaya ve 5 yıla kadar artırmaya yetkilidir).
4) İşçinin Ücretinden Ne Tutarda Kesinti Yapılacak?
Öncelikle belirtelim ki, Zorunlu BES sistemi ile işverene herhangi bir ek mali yükümlülük öngörülmemektedir. İlgili katkı payı kapsam dahilinde olan çalışanın prime esas kazancından kesilecektir. 6740 sayılı Yasada, bu kapsamda işveren tarafından yapılacak olan kesinti oranı, çalışanın prime esas kazancının (5510 sayılı Yasanın 80 inci maddesine göre belirlenecek) % 3`ü olarak belirlenmiştir (Bu oranı iki katma kadar artırmaya, yüzde bire kadar azaltmaya veya katkı payına maktu limit getirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.). Bu tutarın altında katkı payı ödemesi yapılamayacaktır ancak çalışan, otomatik katılıma ilişkin emeklilik sözleşmesinde belirlenen tutardan daha yüksek bir tutarda kesinti yapılmasını işverenden ayrıca ve yazılı olarak talep edebilir. Bu durumda sistemden alacağı aylık ya da toptan ödeme daha yüksek olacaktır.
5) İşveren İşçinin Ücretinden Yapacağı Bu Kesintiyi Nereye Aktaracak?
İşveren, yukarıda belirttiğimiz oranda yapacağı kesintiyi, en geç çalışanın ücretinin ödeme gününü takip eden işgünü, çalışanın zorunlu otomatik katılım hesabına aktarılmak üzere emeklilik şirketine aktaracaktır.
İşveren, katkı payını zamanında şirkete aktarmaz, eksik veya geç aktarırsa çalışanın varsa birikiminde oluşan parasal kaybından sorumlu olacaktır. Bu kapsamda işveren kapsam dahilinde olan çalışanları adına, en az bir emeklilik şirketi ile sözleşme yapmakla yükümlü tutulmuştur. Yönetmelikle işverenin emeklilik şirketi ile yapacağı emeklilik sözleşmesinin asgari içeriği de belirlenmiştir. Buna göre, emeklilik sözleşmesinde tarafların hak ve yükümlülükleri, ücret ödeme günü ve mutabakat süreci yer almalıdır. İlgililere yapılacak iade ve ödeme esasları, çalışana ait güncel verilerin tutulması ve ilgililere yapılacak bildirimlerin usulü de emeklilik sözleşmesinde belirlenecektir.
6) Çalışanın İşyerinin Değişmesi Halinde Ne Olacak?
BES Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 22/h maddesinde de yer aldığı üzere; daha önce bireysel emeklilik sistemine dahil edilen ve iş yerinin değiştiği tarih itibarıyla sistemde bulunan bir çalışanın bireysel emeklilik hesabındaki birikimiyle varsa ödenen devlet katkısı, yeni iş yerinde çalışanlara sunulan bir emeklilik planı bulunması halinde, yeni iş yerindeki plana aktarılacaktır. Çalışanın sistemde kazandığı emekliliğe esas süresi ile devlet katkısının hak edilmesine esas süresi yeni iş yerindeki planda aynen korunacaktır.
7) İşten Ayrılma Durumunda Ne Olacak?
Çalışma ilişkisi sona eren çalışan, Müsteşarlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde en az ilgili takvim yılının ilk 6 ayında uygulanacak asgari brüt ücretin yüzde 3'ü oranında katkı payı ödemeye devam edebilecektir. Çalışan katkı payı ödemeye devam etmeyi talep etmezse ilgili emeklilik sözleşmesinden ayrılma işlemi gerçekleştirilecektir. Bunun yanında; işverenler de tercih etmesi durumunda çalışan ad ve hesabına katkı payı ödemesinde bulunabilecek. Bu sayede, çalışanlar katkı payı ödemek için herhangi ek bir işlem yapmak zorunda kalmayacaklar
Diğer Haberler
-
16.9.2025
Transfer Ücreti: Hukuki Niteliği ve Uygulamadaki Yeri
1. Giriş Transfer ücreti, İş Kanunu'nda doğrudan tanımlanmış bir kavram olmayıp, uygulamadaki çerçevesi ve hukuki niteliği büyük ölçüde Yargıtay kararları ile şekillenmiştir. Özellikle rekabetin yoğun ve uzman iş gücünün sınırlı olduğu sektörlerde gündeme gelen bu uygulama, işverenlerin çalışan politikaları bakımından dikkatle ele alınması gereken bir ödeme türüdür.
-
5.9.2025
İş Gücü Piyasalarında Rekabet: Kaçınılması Gereken İnsan Kaynakları Uygulamaları
Piyasaların sağlıklı işleyişini temin etmek, rekabeti engelleyen uygulamaları tespit etmek ve ihlallere yönelik yaptırımlar uygulamakla görevli olan Rekabet Kurumu ("Kurum"), 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ("Kanun") uyarınca girdi ve çıktı piyasaları arasında ayrım gözetmeksizin çalışmalar yürütmektedir. İş gücü piyasaları, son dönemde teşebbüslerin girdi piyasalarında rekabet ettikleri başlıca alanlardan biri olarak öne çıkmış ve çeşitli ek dinamiklerin de etkisiyle, Kurum'un artan ölçüde odaklandığı bir piyasa haline gelmiştir. 21 Kasım 2024 tarihinde Kurum tarafından kabul edilen İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz ("Kılavuz"), iş gücü piyasalarında rekabet ihlallerinin önlenmesine ilişkin önemli bir rehber niteliği taşımaktadır. Bu bültende, Kılavuz ve Kurum bünyesinde görev yapan Rekabet Kurulu'nun ("Kurul") kararları ışığında (i) rekabet hukukunun işgücü piyasalarına uygulanmasıyla ilgili temel bilgi ve prensipler ve (ii) iş gücü piyasalarında rekabet ederken dikkat edilmesi gereken temel yasaklı uygulamalar ele alınacaktır.
-
29.8.2025
İşçinin Uzun Süre Boyunca Raporlu Olması İşverene İş Sözleşmesini Feshetme Hakkı Verir Mi?
İşçi-işveren ilişkilerinde, uzun süreli sağlık raporlarının iş sözleşmesinin akıbetini doğrudan etkilemesi hem çalışanlar hem de işverenler açısından kritik bir öneme sahiptir. Özellikle belirli bir süre boyunca devam eden kesintisiz rapor süreleri, İş Kanunu'nun 25/I-b bendinde, işverenin haklı ve derhal fesih imkanını ve işçiye sağlanacak hakları belirleyen özel bir düzenleme olarak mevzuatta yer almaktadır. Bu kapsamda, işverenin işçinin uzun süreli raporu sonrasında haklı nedenle fesih hakkını nasıl kullanabileceği ve bu sürecin yasal dayanakları ayrıntılı olarak incelenmelidir.
-
18.8.2025
SMS Doğrulama Kodları ve KVKK'nın 2025/1072 Sayılı İlke Kararı
Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun 10 Haziran 2025 tarihli ve 2025/1072 sayılı İlke Kararı, ticari hayatta yaygın bir uygulama haline gelen SMS doğrulama kodları üzerinden kişisel veri işleme faaliyetlerine ilişkin önemli düzenlemeler getirmektedir. Bu karar, özellikle perakende satış ve hizmet sektörlerinde müşteri ilişkileri yönetiminde köklü değişiklikleri zorunlu kılmaktadır.
-
11.8.2025
Yenilenebilir Enerji Üretimi Şirketlerinde Birleşme Devralma İşlemleri
Son yıllarda Türkiye'de elektrik enerjisi piyasasında dikkat çeken gelişmeler, üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik yatırımlarla sınırlı kalmamakta, yenilenebilir enerji alanındaki şirketlere yapılan stratejik yatırımlar ve birleşme devralma işlemleriyle de gündeme geliyor.
-
31.7.2025
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi'nde Yıllık İzin ile Kıdem ve İhbar Tazminatı
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 13. Maddesi'nde "İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir." şeklinde tanımlanmıştır.
-
30.7.2025
Emlak Vergisi Değerlerinin Tespitine İlişkin Kararlara Karşı Dava Yolu
a. Genel Olarak 2002 yılında 4751 sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlâk Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile Emlak Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikler akabinde emlak vergisi matrahının tespitinde beyan esası kaldırılmış ve idari makamlarca yapılacak takdir ve tespit usulüne geçilmiştir
-
28.7.2025
Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik Yayınlandı
Ticaret Bakanlığı ("Bakanlık") tarafından 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun' un 47/A ve 84' üncü maddelerine dayanılarak düzenlenen Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik ("Yönetmelik"), 08.08.2025 tarihli ve 32980 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
-
16.7.2025
Hükümlülük Ve Tutukluluk Nedeniyle İşverenin Fesih Hakkı Ve Hukuki Sonuçları
İşçi ve işveren arasındaki dengenin korunması esasına dayalı dinamik bir alan olan iş hukuku uygulamasında; işçinin iş görme edimini yerine getirememesi hali, özellikle de bu durumun hükümlülük veya tutukluluk gibi bireysel özgürlüğü kısıtlayıcı hallerden kaynaklanması, iş sözleşmesinin feshine ilişkin önemli hukuki sonuçlar doğurmaktadır.
-
14.7.2025
İş Kanunu'nda 14.07.2025 Tarihli Köklü Değişiklik: Turizm Sektöründe Esnek Hafta Tatili Dönemi Başladı!
14 Temmuz 2025'te Resmî Gazete'de yayımlanan 7553 sayılı "Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile , İş Kanunu ve diğer bazı kanunlarda önemli yenilikler getirilmiştir. Bu kapsamda; 14.07.2025 tarihi itibariyle İş Kanunu'nun hafta tatilini düzenleyen 46. Maddesine eklenen hükümle birlikte turizm sektörüne özel esnek hafta tatili uygulamasına geçildiği görülmektedir.
-
9.7.2025
İklim Kanunu Yürürlüğe Girdi
İklim değişikliği ile mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ile planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetimi ve bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esasları hakkında düzenlemeler içeren 7552 sayılı İklim Kanunu ("Kanun") 9 Temmuz 2025 tarih ve 32951 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İşbu Kanun; genel ilke ve hedefleri kazuistik bir bakış açısıyla ortaya koymakta, ayrıntılı ve teknik düzenlemeleri ikincil mevzuata bırakmayı tercih etmektedir.
-
7.7.2025
Tapu Sicilinde Arabuluculuk Uygulamaları
05.04.2023 tarih ve 32154 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda ("Kanun") değişiklikler yapılarak dava şartı- zorunlu- ve ihtiyari arabuluculuk ile çözümlenebilecek uyuşmazlıkların kapsamı genişletilmiştir.
-
27.6.2025
Konkordato Mühletinin Rehinli Alacaklılar Bakımından Sonuçları
İcra ve İflas Kanunu'nun 285. maddesi uyarınca, borçlarını vadesinde ödeyemeyen veya ödeyememe riski taşıyan borçlu, konkordato talep edebilir. Talep üzerine borçluya verilen mühlet süresince İcra İflas Kanunu 294/1 hükmü gereğince hiçbir icra takibi başlatılamaz; başlamış olanlar ise durur.
-
25.6.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Zorunluluğu
14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") ile birlikte ticari defterleri elektronik ortamda tutmakla yükümlü olan ticaret şirketlerinin belirlenmesi, bu defterlerin elektronik ortamda oluşturulması, tutulması, saklanması ve ibrazı ile bu işlemlerin gerçekleştirileceği sistemin işleyişine ilişkin usul ve esaslarını düzenlenmiştir.
-
18.6.2025
Halka Açık Şirketlerde M&A Dinamikleri: Borsa İstanbul Üzerinden Yeni Yatırım Stratejileri
Son yıllarda Türkiye'de halka arzlar rekor seviyelere ulaştı. 2023 ve 2024'te çok sayıda şirket halka arz işlemi sonucunda Borsa İstanbul'da işlem görmeye başladı. Küçük yatırımcıların yoğun ilgisiyle dikkat çeken bu halka arzlar, şirketlerin şeffaflık ve görünürlük kazandığı önemli stratejik hamleler olarak öne çıkmakla birlikte önemli bir finansman aracı olarak da rol oynamaktadır. Halka arz ile birlikte halka açık şirketler/ ortaklıklar artık sadece küçük yatırımcıların değil, yerli / yabancı stratejik ve finansal yatırımcıların da radarına girmektedir.