TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN (‘Kanun’)’A İSTİNADEN YÜRÜRLÜĞE KONULAN ‘SATIŞ SONRASI HİZMETLER YÖNETMELİĞİ’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI. 17 Şubat 2020
12.02.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin yürürlük tarihi 01.07.2020 olarak belirlendi.
Sunuş
Üretici veya ithalatçılar, ürettikleri veya ithal ettikleri mallar için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (‘Bakanlık’)’nca belirlenen kullanım ömrü süresince, satış sonrası bakım ve onarım hizmetlerini sağlamak zorundadır.
Üretici veya ithalatçılar, yetkili servis istasyonlarını kendileri kurabileceği gibi, servis istasyonlarının verdiği hizmetlerden sorumlu olmak şartıyla, kurulu bulunan servis istasyonlarından veya servis organizasyonlarından da faydalanabilir.
Servis istasyonlarının kuruluşu, işleyişi, sayısı, özellikleri ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir: Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği (‘Yönetmelik’).
Bu Yönetmelik, üretici veya ithalatçıların satış sonrası montaj, bakım ve onarım hizmetlerini vermek zorunda oldukları mallar ile herhangi bir üretici veya ithalatçıya bağlı olmaksızın faaliyette bulunan servis istasyonları tarafından yürütülen hizmetleri kapsamaktadır.
12.02.2020 Tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanan Değişiklikler
1. Kanun gereğince satış sonrası hizmet verilmesi zorunlu olan ürünler listesi güncellenerek yeni liste Yönetmelik ekinde sunulmuştur.
‘Ek’e şu linke tıklayarak ulaşabilirsiniz:
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/02/
20200212-14-1.pdf
2. Satış Sonrası Hizmet Yeterlilik Belgesi
Kanuna göre, üretici veya ithalatçılar, yönetmelikle belirlenen mallar için Bakanlıkça onaylı ‘Satış Sonrası Hizmet Yeterlilik Belgesi’ almak zorundadır.
Değişiklik öncesinde ‘Satış Sonrası Hizmet Yeterlilik Belgesi’nin süresi dolması halinde yeniden başvuruya konu edileceği düzenlenirken, değişiklikle satış sonrası hizmet yeterlilik belgesinin geçerlilik süresi dolmadan yenilenmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Satış sonrası hizmet yeterlilik belgesi başvurusunda bildirilen servislerde değişiklik olması halinde, bu değişikliğin Bakanlığa bildirim süresi olarak belirlenen 15 günlük süre, değişiklikle 30 güne çıkarılmıştır.
3. Servis İstasyonlarının Sorumlulukları
Yönetmeliğe göre, tüketicinin bulunduğu yerde yetkili servis istasyonunun olmaması halinde satış sonrası hizmetlerin verilmesinden, tüketiciye en yakın yerdeki yetkili servis istasyonu sorumludur.
Değişiklik öncesinde, ‘Tüketiciye en yakın yerdeki yetkili servis istasyonunda satış sonrası hizmet verilmesinin mümkün olmaması durumunda; malın firma merkezine ya da diğer bir yetkili servis istasyonuna ulaştırılması ve geri gönderilmesi ile ilgili olarak tüketiciden nakliye, posta, kargo veya benzeri herhangi bir ulaşım gideri talep edilemez.’ şeklindeki düzenleme aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
‘Tüketicinin tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan talimatlara aykırı kullanımı söz konusu olmadıkça; yetkili servis istasyonları tarafından tüketiciden satış sonrası hizmete ilişkin herhangi bir nakliye, posta, kargo veya servis elemanlarının ulaşım gideri gibi bir ücret talep edilmesi mümkün değildir.’
4. Telefon Hattı
Satış sonrası hizmetlere ilişkin olarak tüketicilerin iletişime geçebilmesi için üretici veya ithalatçı tarafından bir telefon hattı tahsis edilmesi durumunda, bu hat ile ilgili olarak üretici veya ithalatçı olağan ücret tarifesinden daha yüksek bir tarife seçemeyecektir.
5. Servis İstasyonlarınca Düzenlenecek Belgeler
Yönetmelik gereğince, servis istasyonlarının, kendilerine kargo ile gönderilen arızalı mallar hariç olmak üzere; kendilerine teslim edilen veya kendileri tarafından teslim alınan arızalı mallar ile ilgili olarak malın teslim alındığına dair bir belge düzenlemesi zorunludur.
Yönetmeliğin ilgili maddesine yapılan ekleme ile, onarımın malın kullanıldığı yerde yapılması durumunda, bu belgenin düzenlenmesinin zorunlu olmadığı, belirtilmiştir.
6. Üretici, İthalatçı ve Satıcının Sorumluluğu
Değişiklik öncesinde, ‘Yönetmeliğe ekli listede belirlenen sayıda yetkili servis istasyonu kurmasına rağmen, her coğrafi bölgede servisi bulunmayan üretici veya ithalatçılar; malın kullanım ömrü süresince, servis istasyonu sayıları her coğrafi bölgede en az 1, toplam 7 servis istasyonu sayısına ulaşıncaya kadar malın bakım ve onarımıyla ilgili olarak tüketicilerden nakliye, posta, kargo veya servis elemanlarının ulaşım gideri gibi herhangi bir ilave ücret talep edemezler.’ şeklindeki düzenleme aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
‘Tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanımlar hariç olmak üzere üretici, ithalatçı veya satıcılar garanti süresi içerisinde tüketicilerden nakliye, posta, kargo veya servis elemanlarının ulaşım gideri gibi herhangi bir ücret talep edemez.’
Üretici veya ithalatçıların internet sitesinin bulunması durumunda, tüm yetkili servis istasyonlarına ilişkin güncel iletişim bilgilerinin bu sitelerde yer alması zorunluluğu getirilmiştir.
Üretici veya ithalatçıların, ekli listede belirlenenden daha fazla sayıda kurulan servisler dâhil olmak üzere, tüm yetkili servis istasyonu bilgilerini Bakanlık tarafından oluşturulan Servis Bilgi Sistemine ilişkin internet sitesine otuz gün içerisinde doğru ve eksiksiz bir şekilde girmesi ve servis bilgilerinde değişiklik olması durumunda bu bilgileri güncellemesi zorunluluğu getirilmiştir.
7. Geçiş Hükümleri
01.07.2020 tarihinden önce onaylanan satış sonrası hizmet yeterlilik belgeleri onayı tarihinden itibaren 2 yıl geçerlidir.
Ekli listeye Yönetmelik ile eklenen yeni ürünlerden standardı olmayan ürünler için, Türk Standartları Enstitüsü tarafından hazırlanacak ilgili standardın yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içerisinde, satış sonrası hizmet yeterlilik belgesi alınması zorunluluğu getirilmiştir.
Diğer Haberler
-
15.12.2025
İhbar Süresinde Gerçekleşen Ücret Artışından Çalışanın Yararlanması Mümkün Müdür?
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 17. Maddesindeki düzenleme uyarınca; belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Buna göre iş sözleşmeleri;
-
12.12.2025
Borca Batıklık ve Sermaye Kaybı Hesaplamasında Muafiyet Süresi Uzatıldı
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("TTK") 376'ncı maddesi, şirketlerde sermaye kaybı ve borca batıklı olma durumunu düzenlemekte olup bu durumlarda uyulacak usul ve esasları ise "6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ" ("TTK m. 376 Tebliği") ile detaylandırılmıştır.
-
8.12.2025
OFAC Nedir? Yatırımcılar İçin Stratejik Önemi Ve Uygulama Alanları
Dünya değiştikçe ve gün geçtikçe, daha da sık karşılaşmaya başladığımız terimlerden biri "OFAC". Küreselleşen dünyada uluslararası alanda yatırım yapmak isteyen kurumlar bir şekilde OFAC'a rastlıyor ya da OFAC ile temas ediyor. Zira, OFAC tarafından uygulanan bu yaptırımlar yalnızca ABD vatandaşları / menşeli şirketleri değil, ABD ile doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik - finansal temasta olan kişileri de ilgilendiriyor. Peki nedir bu OFAC?
-
4.12.2025
Ortaklara Borçlar Ve Adat Faturası
1. Adat Nedir? Uygulamada sıklıkla işletmelerin ortaklara borç vermesi işlemi ile karşılaşılmaktadır. İşletmenin ortaklardan alacaklı hale geldiği böyle bir durumda söz konusu alacak miktarına adat faizi hesaplanması ve fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Dolasıyla adat, işletme ile ortak/ilgililer arasında gerçekleşen borç-alacak ilişkilerinde işletme kaynaklarının kullanım süresine bağlı olarak faiz tahakkuku hesaplamak ve vergi kaybının telafi edilmesi amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Bu hesaplamalar, transfer fiyatlandırması kurallarına uyum, vergi matrahının doğru belirlenmesi ve KDV gibi yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından önem taşır.
-
28.11.2025
Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirim Süreci Ve Yaptırımları
1. Hamiline Yazılı Pay Senetlerin Basımı ve Bildirimi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("Kanun") 484. maddesi uyarınca anonim şirketlerde iki tür pay senedi bulunmaktadır: nama yazılı ve hamiline yazılı pay senetleri. Nama yazılı pay senetlerinde devir işlemi teslim ile gerçekleşirken, hamiline yazılı pay senetlerinin devri için Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirilmesi ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") uyarınca bazı şartlar getirilmiştir. Tebliğ kapsamında hamiline yazılı payların Merkezi Kayıt Kuruluşu ("MKK") kaydının tamamlanması, yönetim kurulu kararının alınması ve bu kararın ilgili sicil müdürlüğünde tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirilmesi gerekmektedir.
-
20.11.2025
Birleşme ve Devralma İşlemlerinde Niyet Mektubu Süreci
Birleşme ve devralma ("M&A") işlemleri, hem hukuki hem ticari açıdan çok aşamalı süreçlerdir. Bu süreçte, sözleşme aşamasına geçilmeden önce sözleşme tarafları, işlem iradelerini belirlemek, ticari beklentilerini paylaşmak ve hukuki çerçeveyi oluşturmak için bir hazırlık sürecine girerler. Bu hazırlık süreci, tarafların işlem yapısına ilişkin temel ilkeleri tartıştığı, müzakere stratejilerini belirlediği ve işlem risklerini değerlendirdiği ilk aşamayı oluşturur.
-
14.11.2025
Gerekçeli Karar Hakkının İhlaline Dair Yeni Aym Kararı Resmi Gazete'de Yayınlandı
1. GİRİŞ Gerekçe, yargı kararlarında meselenin, sonuçta gösterilen şekilde çözülmesinin nedenini ve niçinini gösteren kısımdır ve hüküm vermenin bir uzantısıdır.1 Gerekçenin içeriğinin tatmin edici ve tutarlı olması, hukukî dinlenilme hakkının ve adil yargılanma hakkının sağlanması açısından mühimdir. Gerekçeli karar, mahkemenin tarafsızlığını ortaya koymakla; gerçekten, dosya içeriğine, akla ve hukuka uygun düşen bir gerekçe sayesinde taraflar davayı hangi maddî ve hukukî sebeplerden ötürü kaybettiklerini veya kazandıklarını öğrenme ve tatmin olma şansına sahip olacaklardır.
-
7.11.2025
Kapsam Dışı Personel Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararı
22.09.2025 Tarihli Resmi Gazete 'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi Kararında;
-
24.10.2025
Asıl ve Alt İşverenin Arabuluculuğa Birlikte Katılma Zorunluluğu Anayasa Mahkemesi Kararı ile Kaldırıldı
Çalışma hayatında iş ilişkilerinin sona ermesi sonrasında işçinin işe iade talebiyle başvurabileceği arabuluculuk sürecine ilişkin önemli bir Anayasa Mahkemesi kararı yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinin (15) numaralı fıkrasında yer alan, "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hâllerde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması gerekir" hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğuna karar vermiştir. Söz konusu karar, 17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
-
23.10.2025
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanına Döviz Ve Para Hareketlerini Sınırlama Yetkisi Veren Kanun Hükmünü İptal Etti!
15 Ekim 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi ("Mahkeme")17 Haziran 2025 tarihli, E. 2024/193, K. 2025/136 sayılı kararıyla1 ("Karar") 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un ("Kanun") 1. maddesini ("Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım satımı ve kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin alım satımı, kıymetli madenlerin rafinajı ile tüm bu eşya ve kıymetlerin, ticari senetlerin ve tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk Parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir.") iptal etmiştir.
-
21.10.2025
Borçlu Dışındaki Kişiye Ait Malların Haczi ve Hukuki Hakların Korunmas
İcra takibi sürecinde borçlunun malvarlığına dahil olmayan üçüncü kişilere ait malların haczi, uygulamada sıkça karşılaşılan ve ciddi mağduriyetlere yol açan bir durumdur. Özellikle eşler arasında mal rejimi kaynaklı belirsizlikler ile birlikte mülkiyet ilişkileri, icra işlemlerinde mülkiyetin kime ait olduğunun doğru şekilde tespitini zorlaştırmaktadır. Bu kapsamda, borçlunun eşinin veya bir başka üçüncü kişinin malı üzerine haciz tatbik edilmesi halinde başvurulabilecek hukuki koruma yollarının en önemlisi istihkak iddiasıdır.
-
20.10.2025
Rekabet Hukuku Çerçevesinde Birleşme ve Devralmalar ve Bildirim Yükümlülüğü
Birleşme ve devralmalar (M&A), şirketlerin büyüme ve yeniden yapılanma stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. Şirketlerin gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte genişleme, pazar paylarını artırma yahut yeni pazarlara giriş yapma amacına hizmet eden bu işlemler, yalnızca ekonomik ve ticari sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda ilgili pazardaki rekabet dinamiklerini doğrudan etkileyebilme potansiyeli taşımaktadır. Bu sebeple, birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısını etkileyebilir. Bu özelliğinden dolayı, M&A işlemleri stratejik fırsatlar yaratırken, rekabet düzeninin sürdürülebilirliği açısından da düzenleyici otoritelerin titizlikle değerlendirdiği alanlardan biridir.
-
17.10.2025
OSB Uygulama Yönetmeliğinde Önemli Değişiklik: Katılımcılara Ek Süre İmkânı
17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'ne Geçici Madde 13 eklenmiştir. Bu yeni düzenleme, yapı ruhsatı veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış OSB katılımcılarına belirli şartlar altında ek süre tanınmasına olanak sağlamaktadır.
-
15.10.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulma Yükümlülüğünde Güncel Durum
1. GİRİŞ 20 Eylül 2025 tarihli ve 33023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ("Değişiklik Tebliği") ile, 14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ”e (“Tebliğ") önemli değişiklikler getirilmiştir.
-
25.9.2025
İşe İade Kararı Sonrası İşverenin Yapması Gereken Sgk İşlemleri
Kesinleşen işe iade kararını tebliğ alarak 10 iş günü içinde işe başlama iradesini işverene ileten işçiyi, İşveren işe başlatabileceği gibi işe başlatmayarak mahkeme kararında tespit edilen 4 aylık boşta geçen süre ücretinin yanı sıra işe başlatmama tazminatını da ödeyebilir. Görüldüğü üzere işverenin bu durumda iki seçimlik hakkı bulunmakla birlikte SGK nezdinde yapılacak işlemler her iki durumda da birbirinden farklıdır.